Ertesi gün olduğunda Brynn normalde öğlelere kadar uyumasına rağmen heyecanından saat 8 buçukta uyanmıştı. Harika bir kız olduğunu düşündüğü için ablası ve kendisine, Brooke 13. rüyasında kendini kaybetmişken kahvaltı olarak waffle hazırladı. Tabi ki kendisi için muhteşem bir çikolata şöleni ve ablasının nasıl sevdiğini bir türlü anlamadığı çilekli waffle. Gerçekten, waffle'ı nasıl çikolatasız yersin ki? Kendi waffle'ını mideye götürürken salonda laptopının başına geçip George'un facebook'unu kontrol etti. Her gün yaptığı gibi. Zaten dün gördüğü George ve arkadaşlarının işten sonra bir barda ellerinde biraların olduğu fotoğrafın en son gönderim olduğunu görünce iç çekti. Yorumları bir daha okudu, birkaç profil fotoğrafına tekrar bakıp ne kadar seksi olduğunu düşünüp New Girl'ün yeni bölümünü izlemeye başladı. Bölümün ortalarındayken bir kapı gıcırdaması duyduğunda heyecanla yerinden kalktı, gururla hazırladığı waffle'ını eline alarak, yüzünde normalde görmeyeceğiniz türden yaşam dolu bir sırıtışla ablasının odasına doğru ilerledi. Ablasının odasında olmadığını ve tuvaletin kapısının kapalı olduğunu gördüğü gibi tuvalete daldı. Brooke'un dişlerini fırçaladığını düşünmüştü ama hayır Brooke işiyordu. Brynn'in içeri dalmasıyla Brooke'un uykudan şişmiş gözleri pörtledi, zaten çatallı olan sesi daha da çatallaşmış bir şekilde elini alnına koyduktan sonra
"I thought we agreed on the door thing." dedi.
"I MADE YOU WAFFLES STOP WHINING BITCH." diye bağırındıktan sonra klozette oturmakta olan Brooke'un kucağına tabağı koydu ve
"BON APETIT MA PETITE SOEUR!" diyerek tuvaleti kapısı açık bir şekilde terk etti. Brooke arkasından
"TU ES LA PETITE SOEUR MADEMOISELLE BRYNN." diye yakındı ama Brynn bunu umursamayarak dizinin başına döndü. Birkaç dakika sonra Brooke bezmiş bir surat ifadesi ve elinde waffle tabağıyla salona teşrif ederek tabağı mutfak tezgahına koydu.
"I'll eat it after I take my shower." dedikten sonra tekrar tuvalete döndü.
"YEAH, THANK YOU LIL SIS, THANKS FOR MAKING ME A BREAKFAST AND SAVING ME FROM THIS BORING ACTIVITY OF COOKING FOR YOU. YEAH THANK YOU." diyerek sitem ettikten sonra keyfini hiçbir şeyin kaçıramayacağını kendisine hatırlatarak dizisini bitirdi. Brooke üzerinde sadece bir havlu ve ıslak saçlarıyla geri dönüp waffle'ını yemeye başlamışken kendini tutamadan
"Soooo... When will your little boyfriend gonna show up?" diye sordu.
"Why do you care? Oh so now you have a crush on him too? Woody is out of your limits." Brynn elini havaya kaldırarak
"No thank you, I don't want your stupid boyfriend which is actually more stupid than our cat." dedi. Brooke iç çekerek
"Mr. Pumpkins is actually pretty clever, more like an evil genius I can say and Woody's gonna come for lunch so you have to wait a lil' bit more blondie." diye homurdandı.
"I'm gonna go shopping then, do you want anything?" Kendisi için yeni bir dekolteli elbise alacaktı. Ancak özellikle bunu giydiği düşünülmesin diye biraz da sevimli bir elbise olmasına dikkat edecekti. Şu küçük vintage butiğe gitmesi iyi olurdu aslında.
"No thanks, don't spend too much our budget is limited you know." Brynn giyinmek için odasına giderken
"Yeah yeah, whatever." diye mırıldandı. Üzerini değişip deri ceketini giydi, telefonunu ve sigarasını cebine attı ve George acaba hangi rengi seviyordur diye aklını didiklerken evi terk etti. Holly's Vintage Boutique evlerine çok yakın olmakla birlikte oldukça da ucuz bir yerdi bu yüzden bütçeyi aşmak gibi bir derdi olmayacaktı. Belki kendine 80'lerden kalma bir topuklu ayakkabı da alırdı. Fakat topuklu ayakkabıyı evin içinde giymesinin saçma olduğuna kanaat getirdikten sonra bu fikirden vazgeçti, Holly'nin indirimiyle kendisine aslında hiç de tarzı olmayan göğüs dekolteli, etekleri dalgalı, şifondan yapılma mavi bir elbise alıp 10'a doğru eve döndü. Duş aldıktan sonra tam olarak iki saatini hazırlanmakla ve tabi ki bacaklarını tekrar almakla geçirdi. Brooke'un hediyesi olan kolyesini taktı ve Brooke'un odasına uçup
"It's already noon, where are they?" diye mızmızlandı. Brooke yüzünde şaşırmış bir ifadeyle
"Woah, that is totally not your style." dedi.
"I've decided to try something new, do you think it looks good?" Brooke kendi bluzunu şortunun içine soktu.
"I think it looks... different. In a good way. Altough, because of my knowledge about your personality I think your leather and black based style is better for you Brynn." dedikten sonra makyaj masasına ilerleyip her zamanki koyu göz makyajını yapmak için siyah farını eline aldığında, Brynn onu izlerken ama aklından George'un boynunun, karın kaslarının ve kollarının görüntüleri tek tek geçerken
"Whatever, let's try this for once. I'll ask Woody and George if they like it, I bet they will." dedi ve arsız bir gülümsemeyle tekrar odasına kaçtı.
- çevirimsi:
BON APETIT MA PETITE SOEUR = Afiyet olsun küçük KARŞİM
TU ES LA PETITE SOEUR MADEMOISELLE BRYNN - Küçük KARDİŞ olan sensin Matmazel kaşar Brynn. -tamam kaşar demiyor ama tam bir kaşarsın Brynn-
bi de ingilizceleri çevirmiyom artık ya onu saldım
- Bu Part II idi, Part III yarın gelecek. Sevgiler.-