Beyler burdan devam!!!

Arkalarında bıraktıkları çocuğun haline biraz üzülmüştü aslında ama her partiye gelen insan başına olur olmadık şeyler gelebileceği ihtimalini göze almalıydı. Nuné en önde anne ördek gibi gürültülü bir kalabalığı peşinden sürüklüyordu, şimididen sızmış kusmuklulardan kurtuldukları iyi olmuştu. Şimdi onları gören insanlar gelecekti muhtemelen ama bu sorun değildi, herkese çantalarına tıktıkları şişeleri çıkarmalarını söyleyip ayakkabılarını çıkarıp son hız kumsala doğru koşmaya başladı. Soğuk kum ayaklarına değdikçe içini kaplayan üşüme hissini umursamıyordu, içmemişti henüz ama esintili deniz havası onu çıldırtmıştı. Kendini yere atıp bir sigara yaktığında sol göğsünün büstiyerinden fırlamış olduğunu fark etti ama içeri sokmaya yeltenmedi bile çantasındaki şişeyi çıkarıp kafasına dikti.

Özgürlüğünü ilan etmiş göğsünü içeri sokmaya çalışırken göğüs ucundaki hızmasını büstiyerinin iplerine takıp çığlığı bastı. Kendini kurnaz sana bir kaç oğlan yanına gelip içeri sokmayı da acısını öperek geçirmeyi teklif etti ama bu kadar ucuz numaralar yapabilecek erkeklerle işi olmazdı, yani böyle insanlarla konuşmazdı bile. Bu geceyi de sap atlatsa bile evinde, yatağının hemen yanında üç farklı boyutta ve şekilde vibratörü vardı, bu aptallara ihtiyacı yoktu anlayacağınız. Sigarasını dudaklarının arasına sokup Anais'e baktı, kız biraz uzakta müzikle uğraşıyordu "Hadi görelim seni."

Koca bir kahkaha atıp kızın uzattığı votka şişesinden aralıklarla yudumlar aldı."Her zaman böyle değilimdir aslında. Sen geceyi nasıl tamamlamayı düşünüyosun? Kızın onu aklı uçkurunda biri sanmasını istemiyordu ama bu geceki tavrı azgın mart kedilerininkinden farklı değildi. Bu tavrı onu utandırıyordu ama en azından bunu her gün yapmıyordu, aylardır ilk defa erkek avına çıkmıştı. Çünkü bacaklarının arasındaki zonklamaya benzer sıcak his onu tam anlamıyla ele geçirmişti. Birden teysenini içinde seviştiği kıyafetlerle aynını yapacağını fark edip kahkaha atmaya başladı. Hala kafası yerinde olan Woody'i gördü, gerçi onun kafasını hiçbir zaman düzgün değildi ama şu an elindekilerinin arasında en iyi oydu. Ona el sallayıp yanına gelmesini kibarca rica etti, geldiğinde ise yanındaki yeni kızla tanıştırdı, "Anais, yeni gelmiş. Bu da Woody."

Anais'in elindeki sigaradan bir nefes çekip kendininkini yere attı, otu da kıza geri verdi. Sonra bakışlarını Woody'nin üzerinde gezdirdi, normalde bir saniye yerinde duramayan çocuğun alkolün etkisiyle kuzuya döndüğünü görkem onu güldürmüştü belki de yine numara yapıyordu, sarhoşken bile bu kadar sakin duramazdı. Etrafına baktı, çoğu ya kendini suya atmıştı ye yerde şarkılar söylerek sürünüyordu ya da bir köşede yiyişiyorlardı. Onlara bakıp gülümsedi şimdi sıra ondaydı, Anais'ten nazikçe özür dileyip Woody'nin kucağına atlayıp boynuna küçük ama hiç de masum sayılmayacak öpücükler kondurmaya başladı. Çocuk birden bire üstüne atlayan kızın ağırlığıyla yere düştüğünde ise Dylan'ın parmakları çoktan onun pantolonun düğmelerini çözmeye koyulmuştu bile. Bunu yeni tanıştığı bir kızın önünde yapmak hiç hoşuna gitmese de oğlanın boxerını indirdikten sonra tek düşündüğü... Şortunu ne ara çıkarıp oğlanın üzerine bindiğini ve zıplamaya başladığını hatırlamasa da büstiyerinin ipini titreyen parmaklarıyla çözdüğü anı hatırlıyordu, çünkü genç adam aceleci ellerini göğüslerinin üzerinde gezdiriyordu, onun yüzündeki şapşal sırıtışa bakıp, neden bunu yapmak için bu kadar beklediğini düşündü, hayır Dylan bakire değildi ama titreşen metal şeylerle bozmuştu kendini, karşısında ilk defa canlı biri vardı. Tamamen çıplak kaldığında işler daha da zevkli bir hal aldı çünkü teninde gezinen rüzgar ve eller onu tamamen özgür hissettiriyordu, Anais'i umursamadan gırtlağında birikmiş çığlıkları koy verdi. Woody'nin ne yapacağına aldırmadan doruğa ulaşınca üzerinden kalktı ve kıyafetlerini düzgünce bir kenara ittirip Anais'in elinden tuttu okyanusun tatlı sularına koşmaya zorladı.

Suda yüzerken birden çıplaklığından son derece rahatsız olmaya başladı, o anki doyumun verdiği heyecanla saçmalamıştı ama anadan doğma bir biçimde sudan çıkmak şu an onu çok korkutuyordu. Belki yanındaki sarışından isteyebilirdi, şimdi bunu düşünmemesi gerektiğine karar verdi az önceki rezilliğini hatırlayıp kahkaha atarken tuzlu sudan bolca yuttu. "Hadi, şimdi senin de benimle utanç verici bi anını paylaşman lazım." Diyip az önce olanları hatırlattı ona, normalde bunu başkası yapsa mesela Gia ya da o aptal ikizler, çoktan Roxie'ye haber gitmişti ama kimsenin Dylan'ı umursadığı yoktu. Görünüşe bakılırsa bu çok sürmeyecekti çünkü teyzesinin sergisinden sonra adı gazetede çıkmıştı, bu da demekti ki Roxie haberi almıştı. Bu düşünceleri kafasından kovup kıza bakmaya devam etti.

"Ah Woody ilkti, çok komik değil mi?" Hafif çakır keyfliğin de verdiği neşeyle tekrar su yutmasına sebep olan kahkahalar attı. Bunu açıklaması biraz uzun sürebilirdi aslında, onu ilgilendiren sadece belirli noktalarda hissettiği küçük hareketlerdi onun dışında vücudunun herhangi bir kısmı zerre ilgisini çekmemişti, hiçbir zaman çekmemişti de işte bu yüzden asla sevgilisi olmayacaktı. Ayaklarını çırpmaya başlayıp daha da derine gitmeye başladı.