|
| kopuyoz... | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Chica V. Fuks rudolf steiner iv. sınıf
Mesaj Sayısı : 382 Kayıt tarihi : 06/06/12 Nerden : ny
| Konu: kopuyoz... Çarş. Şub. 06, 2013 9:14 pm | |
| Parti, açıkçası sadece bir parti değil, yeni kraliçenin halkına selam verme ritüeli ve buram buram etiket fiyatı kokan bir havuz başı partisi, daha uzun ama daha açıklayıcı şekilde ıslanmaya hazır ol ufaklık partisi, partileri hep sevmişti Chica, yüzmeyi de öyle, fakat kıyafetli bir şekilde ıslanmayı kabul edilemez buluyordu neredeyse, belki birkaç mojito ve martini yuvarladıktan sonra böyle düşünmezdi ama şuan ki düşüncesi çevresinden olduğunca sakınmak ve küçük bir köşeye çekilip ot çekerek ve kafa bularak yeni kraliçeye olan borcunu ödemekti. Yüzünü ekşiterek bu fiyakalı ortama girdi, dizlerine kadar olan mavi-kırmızı çizgili beyaz şort mayosunu düzleştirdi, üstünde ise sadece bir t-shirt vardı, ne yani, havuza atılmak için smokinle mi gelecekti, hem böyleyken kendini daha bir rahat hissediyordu, kimseyi umursamadan bulabildiği en izbe köşeye çekilecekti, önünde durup yolu kapayan muhtemelen 2. veya 3. sınıf olan çocuğa gözlerini dikmişti, hala anlamasını ve çekilmesini bekliyordu fakat çocukta en ufak bir hareket bile yoktu, bu, bu cidden sinir bozucu bir durumdu, hiç istifini bozmadan çocuğu tek eliyle ittirerek kendine bir koridor açtı ve hızlı davranıp çocuğun şaşkın bakışları içinde oradan geçti, elini şort mayosunun cebine attığında 7 sarma sigaralık zulasının yanında olduğunu ve bir paket de sigara olduğunu fark etti güzeeeel, en azından kendi başıma da eğlenebileceğim, bu güzel bir şey. Gözüne kestirdiği en izbe yerdeki masaya doğru emin adımlarla ilerliyordu resmen, şuan kimseyi umursadığı yoktu, cebinde kendisine 2 akşam boyunca yetecek sigara stoku vardı. Yürürken gözlerinin önüne düşen saçlarını geriye doğru attırdı ve kafasını kaldırdı, çok az bir mesafe kalmıştı, yanından akıp giden bir kafileden yeniyetme olduğuna kanaat getirdiği çocuğu tuttu ve onun ne diyeceğini önemsemeden ve ona masayı göstererek “ Şu masaya birkaç tane bira getirebilir misin dostum? ” Çocuğun onaylayan bakışlarını gördükten sonra yavaş adımlarla yürümeye başladı, birkaç bira ve sigara yuvarlamadan buradaki kimseyi tanımazdı.
Masaya geçmesinin üzerinden yirmi dakika geçmişti ve çocuk hala görünürlerde yoktu umarım okulda da karşıma çıkmamaya özen gösterirsin ufaklık diye geçirdi içinden, çevresine ufak çaplı bir göz attığında tanıdık simalarla karşılaşıyordu ve aslında bu çok normal bir şeydi, dört yıldır bu okulda okuyordu, bir çok kişiyi tanımaması anormallik olurdu, derken karşıdan bir elinde açılmamış 3 tane bira getiren çocukla göz göze geldi,çocuk çevreye bakınıyordu, büyük ihtimal masayı bulamamıştı, göz göze gelince hemen masaya doğru yürümeye başlamıştı, elindeki biraları masaya bıraktıktan sonra teşekkürü beklemeden hızlıca masayı terk etmişti sanırım yeniyetmeler arasında öcü olarak tanınacağım diye geçirdi içinden, ah en azından çevir-aç kapaklılarından bulmuştu, zahmetleri yarı yarıya hatta nerdeyse kökünden çözen projelere her zaman açıktı, biradan küçük bir yudum aldı ve elini cebine atarak sigara paketini masanın üstüne bıraktı, sigara paketinin kapağını açarak içinden bir tane aldı ve kapağı kapadı, sigarayı ağzına yerleştirip elini cebine atarak cebindeki çakmağı çıkardı,sigarayı yakarken önüne düşen birkaç saç telinden cızırtılar geldiğini duydu fakat fazla önemsemedi,sigaradan derin ama yavaş nefes aldı ve dumanı içine çekti,bu duygu onu çok değişik yerlere götürüyordu,sanki duman ağzında kalıyor başka bir şey ciğerlerine iniyordu, İndiana Jones’un serüvenlerini izlemekten bile eğlenceliydi yaptığı şey,bir süre böyle takıldı, en azından biralar bitene kadar, şimdi ise çevreye bulaşma vaktiydi, zaten daha sarhoş olmamıştı, en azından sendelediğini hissetmiyordu ve neredeyse 5. sınıfta yaptığı haylazlıkları hatırlıyordu. Masadan uzaklaşırken masanın üstüne bıraktığı sigara paketini yanına aldı ve çakmağı da öyle. Yavaşça gezinirken uzaktan Nunig’e benzettiği bir kıza gözlerini dikmişti, eğer cidden bu kız Nunig ise ona bulaşabilirdi, Nunig bundan rahatsız olmazdı, yavaş yavaş oraya doğru adımlarını yönlendirdi. Yakınlaştıkça onun Nunig olduğuna emin olmuştu, yüzüne oturttuğu gülümseme ile kıza fark ettirmeden yanına yanaştı ve bir elini onun beline atarak ve kafasını kızın omuzuna koyarak “ Bugün harika görünüyorsunuz bayan. ” diyerek küçük bir kahkaha attı.
| |
| | | Nuné Chazian rudolf steiner iv. sınıf
Mesaj Sayısı : 90 Kayıt tarihi : 05/04/12
| Konu: Geri: kopuyoz... Çarş. Şub. 06, 2013 9:28 pm | |
| Lacivert bikinisi üstündeki Amerikan bayrağı tuniğinin altında gizleniyordu. Tunik, haddinden biraz daha kısaydı, genç kızın poposunun yalnızca yarısını kapıyordu ve kalın askıları omzunun çıkık kemiklerinin ilgi çekici profilini örtme konusunda da yetersizdi. Şortunu içeri girdiğinde çıkartmıştı fakat birkaç ağzına kadar dolu bardağın ardından nereye bıraktığını unuttuğunu söylemek bir yalan olmayacaktı. Yanındaki sporculardan birinden ödünç aldığı sigara kızın ince ve uzun iki parmağının arasında dudaklarına doğru bilmem kaçıncı sefer ağır bir yolculuğa çıktı. Dumanı içine çekerken müzik beynini yoruyordu, havuzdakilerin çoğundan iğrenmiyor olsaydı kafasını çoktan suyun içine gömmüş, sessizlik ve ıskaklığın o yoğun huzuru ile kaplanmış olurdu, ayaklarını havuza soktu, o kadar kenardan oturmuştu ki su kalçalarına doğru dalga dalga ilerledi, tuniğinin eteğini ıslattı. Sigara dumanını son bir defa dolgun dudaklarının arasından dışarı üflerken şu halka şeklinde duman işini becerebilenlerin ne kadar havalı olduğunu bir kez daha düşündü. Nuné de havalıydı gerçi, en azından aklı havadaydı. Parmaklarının sıçrattığı su ile sönen sigarasının izmaritini arkasından geçen çıtı pıtı bir kıza uzattı, başını geri yaslayıp gülümserken planladığı kadar güven verdiğini sanmıyordu dudaklarının kıvrımının. İşaret parmağı çöp kovasına giden yolu kıza sundu ve hemen ardından kafası yeniden suyun içinde hareket eden bacaklarına döndü. Eli suya daldı ve kızıl kahve parlayan saçlarını ıslattı, ardından kolları bedeninin ayaklanması için genç kıza destek oldu. Spor salonuna doğru giderken ayakları çıplaktı, zeminin pürüzsüz olmasına iste minnettardı. Sandaletlerini nerede bırakmıştı peki? Gün sonuna kadar tamamen soyunmaması gerekiyordu yoksa bu gidişle eve de çıplak gitmesi gerekecekti. Spor salonu tahmin ettiği gibi küçüklerle doluydu ve neredeyse hepsi bir son sınıfın ayak işlerini yapmakla görevlendirilmişti. Neyse ki Nunig son derece kendine yeten ve becerikli bir kızdı. Elinde üç bardak birayla zorlanarak yürüyen bir çocuk ona süratle çarptığında yüzünü buruşturdu. Omzuna hasar kontrol amaçlı bakarken tuniğin askısını indirmişti. Fakat orada, kime ait olduğunu hatırlayamadığı bir ısırık izinin dışında hiç bir şey yoktu, sırıttı. Kimin olduğunu bilmiyordu ama kimin olmasını istediğini biliyordu. Ah...
Elindeki bardak havuza dönene kadar bitmişti ve Nunig bu durumun kendinde uyandırdığı hoşnutsuzluğu kelimelere dökmesi imkansızdı. Boş bardağı bırakırken beline dolanan kolları ve boynuna üflenen içkiliyim diye bağıran nefesi gülerek karşıladı. Chica'nın sesini duymak iyi gelmişti. Arkadaşının büyük ihtimalle kendisinden daha fazla içmiş olduğu fikri de üzücü bir kıskançlığın baş göstermesinden başka bir şeye sebep olmadı. "Çok tatlısın!" Sesli harfleri öyle bir yuvarlamıştı ki Chica'nın ardından gelecek bir liseli cici kız kıkırdamasına kendini hazırladığını sesinledi. Bu beklentiye karşılık veremeyecek olması çok yazıktı... Kendini arkadaşının kollarından kurtardıktan sonra yüzünü çocuğa döndü. Yakınında bir yerde, belki de cebinde küçük bir şişe vardır umudula çocuğun mayosunun cebini yoklarken "Naber?" dedi, içki bulamamıştı ama çocuğun cebinde bir dolu sigara vardı. Bu da bir şeydi. "Esrarlı sigara falan mı bu, ben de istiyorum. Çakmağın var mı?" Çakmağın alevinin sıcağı yüzüne çarptı. Derin bir nefes çekti ve Chica'yı secmesinin en birinci, belki de ikinci sebebini yeniden hatırladı, çocukta kötü mal bulunmazdı. Parti ile ilgili yorumlarını uzun uzun birbirleriyle paylaştılar. Sevişgen çiftlerin hallerine gülen Nunig'e suya düşen budalalara gülen Chica da katıldı. Güldükleri sürece farklı şeylere gülüyor olmalarının bir önemi yoktu. "Lava'yı gördün mü?"
| |
| | | Chica V. Fuks rudolf steiner iv. sınıf
Mesaj Sayısı : 382 Kayıt tarihi : 06/06/12 Nerden : ny
| Konu: Geri: kopuyoz... Çarş. Şub. 06, 2013 9:41 pm | |
| Nunig’in yüzündeki gülümsemeyi görmeyi özlemişti, evet ama yüzünde gülümseme yoktu, en azından eğlenebileceği bir arkadaş bulmuştu kendine, gerçi onun tek halde burada olmasına şaşırmamış değildi. Lava’nın nerede olduğu hakkında ne bir fikri vardı, ne de çevresinden Lava’nın nerede olduğu hakkında bir duyum almıştı, sadece burada olmadığını biliyordu işte ve onun nerede olduğunu Nunig’in kendisine soracağını. Evet, Nunig’i görmeyi özlediğini fark etmişti, gerçi günler boyu evden çıkmayınca herkesi özlemiş dahi olabilirdi, fakat Nunig farklıydı, anlaşabildiği nadir insanlardandı. Kızın yüzündeki o mutsuz ifade, buranın onun içinde sıkıcı olduğunu gösteriyordu "Çok tatlısın!" kelimeler kızın ağzından öylesine yuvarlanmıştı ki, bu şekilde bir telaffuzu ancak bir yeni yetme kızdan beklerdi, aslında bu telaffuz onu şeker bir hale sokmuştu. Kızın bir anda ellerinin arasından kaydığını fark etti ve ona izin verdi. Şimdi tam anlamıyla görebiliyordu kızın yüzünü, evet, bu ortamdan kendini soyutladığı belli oluyordu, kendi gibi birini gördüğü için mutlu olmuştu, kendini bu ortamdan soyutlamasının nedeni apaçık ortadaydı, Lava. Lava burada olmadığı için kendini eksik hissediyordu Nunig, yüzündeki gülümseme silinmişti Chica’nın, sadece parıldayan gözlerle bakıyordu kıza, Nune elini kendisinin cebine attığında ne aradığını anlamıştı, yüzüne gülümseme oturmuştu yeniden en azından kafasını dağıtmak istiyor diye geçirdi içinden. O anda kızın sesini bir kez daha işitti "Naber?" buna cevap vermesini zaten beklemiyordu Nune, Chica da kendini yormak istemeyerek sustu, kızın cebinden çıkardığı sigaraya baktı, özel bir sarma sigara tütün ve esrar karışımı aslında cigara diyerek kısa bir tanım yapmak mümkündü. Daha önceden içtikleri bir şeydi fakat bu ondan daha sertti, gecenin sonunda Nunig’in gülünç bir hale gelmesinden korkuyordu fakat olmadıkları şey değildi, en azından Chica için, içip içip pubtaki her kıza sarkıp pub’ın güvenliklerinden yediği dayağı hatırlar gibi olmuştu. Onu kendine getiren kızın sesi olmuştu "Esrarlı sigara falan mı bu, ben de istiyorum. Çakmağın var mı?" Kafasını sallayarak elini cebine attı ve çıkardığı çakmağı kıza uzattı. Kız çakmağı aldığı gibi sigarasını yakmıştı ve içine derin bir nefes çekmişti, Chica’nın endişeli gözleri kız içine çektiğinde hışır hışır sesler çıkaran cigaradaydı. Kızın parti hakkındaki yorumlarını dinlerken gözü havuza atlayan ve düşen çocuklardaydı, bugün o havuza girmeye pek meraklı değildi aslında ama sarhoş olduktan sonra soğuk su iyi gelebilirdi, açılırdı en azından, ah eğer öyle bir şey olursa umarım kusmam tiplerine girmeye başlamıştı. Bir yandan da olanlara gülüyordu, kafasını çevirdiğinde kızın yüzündeki gülücüğü gördüğü an daha mutlu olmuştu, en azından eğleniyor gibi görünüyordu, eğlenmiyor dahi olsa, sonradan gözlerini yeniden havuza çevirdi ve elini cebine atmış sigara paketinden bir sigara alırken kızın sesini yeniden işitti "Lava'yı gördün mü?" Yüzünü buruşturarak sigarayı ağzına yerleştirdi, paketten bir tane daha sigara alarak kıza uzattı ve onun sigarasını yaktıktan sonra kendi sigarasını yaktı. İçine derin bir nefes çekti ve yanaklarını doldurdu yavaşça dudaklarını aralayıp bir anda pohladı, dışarı doğru süzülen sigara dumanının içinde beliren o çembere bakarak gülümsedi. Gözlerini yeniden kıza çevirdi, alt dudağını ısırdı ve ondan sonra konuşmaya başladı “ Ciddi anlamda ne bir fikrim var, ne de çevreden bir şey duydum, olmadığını seni gördüğüm anda anladım, eğer olsaydı senin yanında olurdu zaten ki gelecektir Nunig, sıkma canını, seni yalnız bırakacağına inanmıyorum. ” Kızın gözlerine dikmişti gözlerini, en azından Lava gelene kadar onu eğlendirmeliydi. İçki,diye düşündü, ona içki hazırlayıp getirebilirdi, bu iyi bir fikre benziyordu ya da birlikte spor salonuna giderler orada içerlerdi sormaktan zarar gelmez diye düşündü. Sigarasından bir nefes daha aldıktan sonra ağzından dumanlar çıkarken kıza bir şeyler gevelemeye çalıştı “ Hey yeni bir kokteyl öğrendim, denemek ister misin, kim bilir belki çok güzel yaparım, hiç olmadı bira içeriz ya da martini? ” diyerek kıza baktı ve ne diyeceğini umursamadan bir kolunu omzuna atarak onu spor salonuna doğru götürmeye çalıştı. Bu iyi bir fikir olabilirdi, ikisi de sarhoş olurdu, parti daha çekilir bir hale gelebilirdi, ortalığa sataşmalar, kişilere laf çarpmalar. Evet, kesinlikle hoş bir fikirdi fakat Nunig’in bu fikre ne diyeceğini bilemiyordu.
| |
| | | Nuné Chazian rudolf steiner iv. sınıf
Mesaj Sayısı : 90 Kayıt tarihi : 05/04/12
| Konu: Geri: kopuyoz... Perş. Şub. 07, 2013 2:09 pm | |
| "Haklısın gelecektir." [/b]Kelimeler ona ait olmayan bir sesle, otun dumanı ile dans ede ede kızın dolgun dudaklarını terk etti. Yorgun hissediyor olmasaydı şu an yüksek ihtimalle çalan müziğin bilgisayardan doğma melodisine sesli bir şekilde lanet okur, kırmızı plastik bardakları ve içlerindeki sudan bozma, biraya veya her ne olmaya çalıştılarsa ona hakaret eden sıvıyı kendine masada yer açmak için iteler ve masadan damlayan içkiye ve ayaklarını yapış yapış yapan sıvıya aldırmaksızın şarkı söylerdi. Fakat kısa eteği ve polo yaka tişörtü giyen her kızın kendini bir Blair Waldorf sanması yüzünden tam altı kız kavgası ayırmak durumunda kalmıştı. Kendisi çok zeki olduğundan falan değil fakat buradaki herkesin bir avuç kuş beyinli olduğunu düşünmekten alamıyordu kendini. Kafasının içine daha önce hiç duymadığı bir türde farklı ve uyuşturan melodiyi sızdırırken parmaklarının ucunda ismini bile unutmamak için kimliğine tutunmasını öğütleyen sigara dumanı bedenini kendininkinin yanında sürükleyen çocuğun yüzünden geride kaldı, el sallama isteğini bastırdı. Kendini hala sarhoş olmadığına inandırmaya çalışıyordu ama Lava'nın yokluğunda gerçek içkiyi ne zaman bulsa, karşısındakinin boş şişeyi eline tutuşturduğunda ne kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşayacağını umursamadan boğazındaki yanma hissi ile kendisini eğlendirmeye çalışmıştı. Bedeni şimdi sadece boğazında olan sıcaktan payına düşeni alıyordu, git gide daha da yükseldiğini düşündü ateşinin, fakat bunu da geri kalan her şey gibi; umursamadı.
Yeniden spor salonuna döndüğünde bu kez ortam daha sakindi, ileri köşede yiyişen bir çifti görünce gözlerini kaçırmak istedi fakat yapmadı. Özel hayat terimini bu şehre tanıştığında unutmuştu. Kız oğlana nazaran daha küçük olmalıydı. Fakat çocuk da en az kız kadar tecrübesizdi kuşkusuz. Bunu dokunuşlarının amaçsığından görebiliyordu Nuné, ne yapması gerektiğini bilmiyordu, sadece yapıyordu. Doğru olduğunu bir pornodan falan görüp kendince öğrenmişti. Ne yazık ki genç adama pornolardaki kadınların sadece sahte bir orgasm taklidi yapmak konusunda ustalaşmış oyuncular olduklarını kimse söylememişti... Nunig bir an bu bilgilendirmeyi kendisinin yapabileceğini düşündü, gençleri bilinçlendirmek vazifesi sayılabilirdi ne de olsa. Chica ne istediğini sorunca ne düşündüğünü unuttu, yoksa cidden bir peri anne edasıyla gidecek ve çocuğun kulağına direktifler fısıldayacaktı. "Şu bahsettiğin kokteylden yapsana bana." Teşekkür etmekle efor harcamadı fakat kelimelerinde gizlenen rica anlamını bir gülümsemeyle pekiştirdi. Arkadaşını beklerken müzik bulunduğu noktaya ulaşmasa bile bedeni bir ritme kapılmış, dans ediyordu. Chica yanına döndüğünde otu bitiremeyeceğini ifade eden bir kafa sallama ardından elindeki rulonun kalan yarısını çocuğun sağ elindeki bardakla takas etti. Lezzetli bir karışım olduğunu ilk yudumda haykırmıştı mimikleri. Alkol, kaliteli olduğundan olsa gerek kızın kafasını dsha çok bozacağına kısa bir an için çok daha uyanık hissetmesine sebep oldu. Gözleri bir şey hatırlamış gibi büyüdü ve Chica'ya cüzdanının yerini sordu. Genç adam arka cebini işaret edince Nunig'in hareketleri hızlandı, orada olduğunu tahmin ettiği şeyi bulma umuduyla deri kokan küçük "çanayı" açtı. Voila! Paketi parmaklarının arasında çekip çıkardı ve ne yaptığını merak ettiğini bakışlarıyla beyan eden çocuğa sırıtarak omuz silkti. "Bu gün de bir kişi eksik becer ne olacak?" Gülümsemesi sevgili Chica'nın merakı körüklenen bakışlarının alevi ile doğru olarak büyüdü. Oynaşmaları sadece üzerlerindeki tişörtlerden kurtulmaya kadar ilerlemiş olan çifte doğru fırlattı elindeki cismi. Kocaman bir sırıtma eşliğinde sesini kendinin bile tanıyamayacağı bir tonda konuştu, "Korunmadan seks yaparsanız hamile kalırsın ve ölürsün."[/justify][/size]
| |
| | | Chica V. Fuks rudolf steiner iv. sınıf
Mesaj Sayısı : 382 Kayıt tarihi : 06/06/12 Nerden : ny
| Konu: Geri: kopuyoz... Perş. Şub. 07, 2013 4:13 pm | |
| Birazcık eğlence… Yan yana yürüyen iki gencin tek ihtiyacı buydu ve bugün eğlence denen şeyin dibine vurabilirlerdi. Tabii bu kendi ellerinde olan bir şeydi fakat bu ikili ne zaman bir araya gelse elbet eğlenecek bir şeyler bulurlardı, hiç olmazsa kendi saçmalıklarına gülerlerdi. Hatta Chica sırf gülmek için saçma sapan hareketler bile yapardı. Aslında Chica her zaman saçma sapan hareketler yapardı, kişiliği buydu, dünyaya saçmalamak için gelmiş bir insandı, asla utanmazdı bu özelliği yüzünden, kendisine eğlenceli gelen bir özelliği yüzünden neden utanacaktı ki hem. Yanındaki kıza bir kez daha baktı, onu seviyordu, fakat sevgisinin cinsel bir yanı yoktu. Ondan hoşlanmıyordu, sadece seviyordu ve birazdan onu mutlu edebilmek için saçmalıklarına başlayabilirdi, bunca kişinin ortasında bile. Toplumsal baskıyı umursayan biri değildi, bu yüzden sokaklarda her zaman görebildiği yüzlerin onun hakkında ne düşündüğünü umursamazdı. Kendi halinde, eğlenmeye çalışan, popüler kültürün ortasına doğmuş sade bir çocuktu. Gözlerini yavaşça kızdan çekip gidecekleri yere doğru dikti. Fazlasıyla dolu değildi, büyük sınıflar kaçak giriş yapmış küçüklere eziyetten vazgeçmiş gibiydi. Partide müzik sesine karışan gülüşmeler ve kısık inlemeler vardı. Açık alanda sevişmeler, göz önünde, boy gösterileri. Chica için bile iticiydi bu, fakat partinin amacı bu değil miydi, insanlar kaynaşsın. Havuz kenarına gözlerini çevirmek istemiyordu, çünkü manzarayı gayet iyi biliyordu. Bikini üstlerini çıkarmış kızlar ve kızların göğüslerine yapışmaya çalışan erkekler, bundan daha beteri havuzun içinde kızlarla yiyişmeye çalışan erkek topluluğu. Herkes partide “Ben buradayım!” imajı vermeye çalışıyordu. Havuz ve bahçe arkalarında kalmaya başlamıştı. Artık ortam daha fazla çiftle ve testosteron hormonu kokusuyla doluydu. Kız ve erkek sanki artık aynı cins ve türden değildi, birbirlerine savaş ilan etmiş iki farklı gelişmiş organizmalardı resmen, ortalıkta kan gövdeyi götürüyordu. O ilk başlardaki yavaş ve masum bakışmaların yerini sıcaktan öteye kaçan tek bir amaç için harcanan hareketler almıştı, dışarıdan bakıldığında insana değişik geliyordu hareketler, fakat olayın içindeyken gayet olağandı. İçkilerin olduğu yeri görebilmişti kızın kulağına doğru yavaşça eğildi ve konuştu “ Evet güzel bayan, ne istersiniz? ” Kız sanki bir rüyadan uyanmışçasına sarsıldı ve cevap verdi "Şu bahsettiğin kokteylden yapsana bana." Bunu dedikten sonra yüzünde hafif bir gülümseme oluştu kızın. Chica yavaşça oradan ayrıldı ve içkilerin başına gitti. İhtiyacı olan içkileri, shakerı ve portakal suyunu yanına aldı. Bardakların olduğu yere doğru geçti, eline bir bardak alıp yaklaşık 30 ml kadar Malibu, 15 ml. kadar Midori,Blue Curacao ve en son olarak 30 ml kadar Vodka koyup karışımı önceden buz koyduğu shakera koydu. 10–15 saniye salladıktan sonra buz koyduğu bir bardağın içine karışımı yavaşça döktü ve üstüne portakal suyunu ekledi. Süslemeye gerek duymadan Nune’yi en son bıraktığı yere doğru yürüdü. Kız hala orada duruyordu fakat hafif bir şekilde dans ediyordu. Yavaşça yanına doğru yanaştı, kız onu gördüğünde sağ elinde tuttuğu içkiyi elindeki sigarayla takas etti. Eline aldığı sigaradan bir nefes çekti, duman ciğerine inerken boğazını yakmıştı fakat bu hissi seviyordu. Kız Chica’ya cüzdanının yerini sormuştu. Sol eliyle arka cebini işaret etti, kız cüzdanı oradan çıkararak içinden parlayan, kareye benzeyen bir paket çıkardı, ne olduğunu anlamaya kalmadan kızın sözlerini işitti "Bu gün de bir kişi eksik becer ne olacak?" Bu sözler karşısında gülümsemesine engel olmadı. Fakat kızın hala onunla ne yapacağını anlamamıştı, kendisini kullanamazdı ve bildiği kadarıyla cinsel tercihini kadınlardan yana kullanmıştı. Kız yavaşça arkasını döndü ve yürümeye başladı gözleriyle kızı takip ediyordu, çok uzaklaşmamıştı. Elindeki paketi birbirlerini yemeye çalışan bir çifte doğru fırlattı ve konuştu "Korunmadan seks yaparsanız hamile kalırsın ve ölürsün." Chica bunu duyduktan sonra kahkaha atmıştı Tanrım bu harikaydı diye söylenmeye başladı, kız çiftin yanından ayrıldı ve hala gülmekte olan Chica’ya doğru yürüdü Chica kıza bakarak ve hala gülerek konuştu “ Harikaydı, ciddiyim, harikaydı. Oradaki ikisinin cinsel hayatını çökerttin en azından bu gecelik. Tanrım yaptığın şey harikaydı, seni seviyorum Nunig. ” Bunu söylerken bile ara ara gülmesine engel olmadı. Sıra kendisindeydi, bir şey yapması gerektiğini hissediyordu, kıza baktı ve konuştu “ Şimdi sıra bende, ne yapayım? Birini havuza mı itekleyeyim, yoksa bir erkeği falan mı öpeyim? ” Bu sözcükleri söylerken bile gülümsüyordu, işte eğlence asıl şimdi başlıyordu…
| |
| | | Nuné Chazian rudolf steiner iv. sınıf
Mesaj Sayısı : 90 Kayıt tarihi : 05/04/12
| Konu: Geri: kopuyoz... Cuma Şub. 08, 2013 4:21 pm | |
| Bulundukları yer sıcaktı ve alkolün etkisiyle kızın soyunmak ve suya koşmayı arzulaması oldukça haklı yereydi. Arkadaşının eylemiyle gurur duymasını dile getirdiği sözler karşısında kıkırdamaya engel olamadı. Nunig Chazian, Fransa'dan kopup geldiği ilk günlere göre oldukça ilerleme kaydetmişti, doğru. Geçmiş yaşantısında genç kız asla böyle işlere kalkışmaz, seksüel faaliyetlerin dile getirilmesinden rahatsız olur, çekici bulduğu insanlarla göz göze gelmekten bile kaçınırdı. Şu anda ise, şey... Seksin yaşayan hali sayılabilirdi ve değişiminden memnun olmadığı da söylenemezdi. Sığ ve aptal kızların kendilerini beğendirme yarışında bulunmasa bile o bir dişiydi ve taktir edilip ilgi çekici bulunmak gizlediği iç tanrıçasını besleyen şeylerin en başında geliyordu. Çocuğun kelimelerine odaklanabilmesi için elindeki tanrısal içkiden minik bir yudum daha aldı. İri gözleri davranışlarına yakışmayan masumane bir ışıkla parlıyordu ama kalan mimikleri üzerinde şeytanın izlerinin taşındığı iddia edilebilirdi. “Şimdi sıra bende, ne yapayım? Birini havuza mı itekleyeyim, yoksa bir erkeği falan mı öpeyim?” Chica'nın bir erkekle yiyişmesini izlemek isteyip istemediği konusunda kararsızdı. İlginç bir deneyim olurdu ama bu gün için çıtayı yüksek tutmanın daha makul bir karar olacağı konusunda arkadaşının da kendisiyle hemfikir olacağını sanıyordu, daha doğrusu umuyordu. Gülümsemesi, güven uyandıracak cinsten değildi. Aksine kızın farklı ve bir o kadar da ilgi çekici yüz hatlarının tamamının bir oyun oynamak istediğini haykırmasına sebep olmuştu. "Ciddi olamazsın..." Uzaktan bir yerlerden gelen çığlık ve kahkaha seslerine doğru istikameti belirsiz bir bakış attı, yeniden arkadaşına döndüğünde meydan okuyan alaycı bir ses tonu ile konuşuyordu. "Büyük düşün Fucks, başkasını havuza itmenin eğlencesi nerede, ıslanan biz bile değiliz." Hayır, Nuné'nin düşündüğü şeyle bunun alakası bile yoktu. Kız geniş çaplı bir oyun oynamak istiyordu. Bu güne tek yaptıkları şeylerle yarışacak türden bir eğlence. İki liselinin havuz partisine geleceklerini bile bile yaptıkları makyajın hunharca bozulması da ne kadar zevk verici bir görüntü olsa dahi, ihtiyacı olan bu değildi. Çocuğun içkisi kafasını kısa bir süre için yerine getirmişti ve bu fırsatı değerlendirecekti. Tuniğinin ortasındaki cepvari şeyden cep telefonu çıkarırken sırıtıyordu. Tuşları sert aletin üzerinde hareket eden hızlı parmakları bir an için duraksadı. Aklındaki üç dört şakadan en iyisinin hangisi olduğunu değerlendirmek için bir iki senaryo düşlerken iki dakika kadar önce Chica'nın dayak yeme ihtimalinden dolayı elediğini yeniden oylama dahiline sokmanın en iyisi olduğunu fark etti, elbette sonuçta kazanan 'mor gözlü Fucks' oldu. Ağırlığını sağ ayağına bıraktı ve okulun spor salonunda yeterli çekmeyen telefonuna küfretmekten kendini alamadı. Resimli arama yapmak için bu kadar beklediğini hiç hatırlamıyordu ve Chica'nın da beklemekten bıktığı aşikardı. "Bekle, yemin ederim değecek."
Arkadaşının telefonuna bulduğu dosyayı mesajla iletti ve çocuğun kıçının arkasındaki titreşimi hissetmesi için beklemeye koyuldu. Elbette Fucks umursamadı ve Nuné'nin onun yerine telefonu cebinden çıkarıp mesajı açması gerekti. "Git havuz başında birine bunu bana kız arkadaşın yolladı hamileymiş de." Kelimelerine anlam katmak için telefonun ekranında açık duran ultrason fotoğrafını Chica'nın mükemmel kusursuz ve buna rağmen oldukça komik görünümlü suratının yanında tutarak kahkaha attı. "Çok benziyorsunuz Fucks! Kurbanımız tohumunun cici babası olmaktan gurur duymalı."
| |
| | | Chica V. Fuks rudolf steiner iv. sınıf
Mesaj Sayısı : 382 Kayıt tarihi : 06/06/12 Nerden : ny
| Konu: Geri: kopuyoz... Cuma Şub. 08, 2013 7:11 pm | |
| İki arkadaşın için eğlence bireysellikten çıkmıştı artık, organize şekilde gerçekleşecek bir eyleme dönüşüyordu. Aslında bu her zaman öyle oluyordu, sadece birinin fitili ateşlemesi gerekliydi ve bu ateşleme Nune’den gelmişti. Biraz önce yaptıkları bir film gibi dönüyordu hala Chica’nın beyninde. Çocuk yine bir nebze fakat kızın o anıyı atlatması en azından bu geceyi kapsayacaktı. Elindeki sigaradan bir nefes daha aldı, ağzını hafif aralayarak dumanı içine çekti. Bu alışkanlığı kaç yaşında edindiğini tam olarak hatırlamıyordu. Ona sanki o maddeyle doğmuş gibi geliyordu, fakat en fazla 5 yıl olmuştu. Bu kadar kısa sürede onu bu kadar bağlamıştı kendine, gözaltında oluşturduğu mor halkalar da bu işin ekstrası konumundaydı ama kendini mutlu hissediyordu, çevresinde olup biten olayların ve dünya üzerinde yaşanılan şeylerden bu maddeyle kaçmak, yüzleşmekten daha kolay geliyordu ona. Kolay her zaman zordan daha çekiciydi ona göre, tabii boyunu aşan konularda böyleydi bu durum. Kendini düşünceleriyle ortamdan soyutlamıştı bir anda bunun farkına vardığında sigara dumanını dışarı üflemiş kızın üstüne gözlerini dikmişti, gözleri kızın yüzündeki sinsi gülümsemeye takılmıştı, bu iyiye işaret değildi, Nune bir plan kurarken böyle gülüyorsa bu işin sonu hiç iyi bitmezdi, hem de hiç. Kızın beyninden neler geçtiğine dair bir fikri yoktu, en hafifinden, en ağırına kadar bütün planlar oluşabilirdi kızın kafasında. Neler olabileceği hakkında fikir üretmeye çalışırken kızın sesini duydu "Ciddi olamazsın..." Chica afallamıştı, kız ona ne yaptırırsa yaptırsın, işin sonunda kendisine neler olabileceğinin bir listesini hazırlıyordu kafasında. Listeyi kafasında kurarken kızın seslerin geldiği tarafa doğru baktığını gördü. Ciddi anlamda şuan cehennemi bekliyor dahi olabilirdi. Fakat ne yapacağını bilememenin heyecanı ve bilmediğin şeyi yapma zorunluluğu insanın içindeki adrenalini tetikliyordu. Yaşadığı an ona öylesine sonsuz geliyordu ki, kendini tanrı gibi dahi hissediyor olabilirdi, adını koyamadığı bu duygu yüzünden. Kız ona gözlerini çevirdikten sonra sözlerine devam etti "Büyük düşün Fucks, başkasını havuza itmenin eğlencesi nerede, ıslanan biz bile değiliz." Sıçtık, dedi içinden hem de bu sefer temizleyemeyeceğimiz kadar sıçtık. Belirsiz duygusu kendini geçen süre zarfında her saniye üçe beşe katlıyordu. Kızın kendinden isteyeceği şeyin yapabileceği bir şey olması için bütün otlarını tanrıyla paylaşabilirdi. Kendini çok değişik hissediyordu, bir yani kötüye odaklanmışken, bir yanı eğlencenin içine kapılmış bir çocuktu Ne kadar kötü olabilir ki? diye geçirdi içinden. Cidden ne kadar kötü olabilirdi ki, en fazla iş polise intikal ederdi ki bu ömründe birçok defa yaşadığı bir olaydı. Sigaradan bir nefes daha çekti, şuan rahatlaması gerekliydi. Kız üstündeki tuniğinin ortasındaki cebinden telefon çıkardı, hızlıca bir şeyler yazarken duraksadı, yüzünde hala o sinsi gülümseme vardı. Ürkütücü ve bir o kadar heyecanlandırıcı bir gülümseme. Bu uzun süreli bekleme onu yeterince strese sokmamış gibi kızın telefonla uğraşlarını izliyordu. Meraklı gözlerini kızdan çekip etrafına bakınmaya başlamıştı ki kızın sesini işitti "Bekle, yemin ederim değecek." Aklında öyle planlar kurmuştu ki, kızın onları düşünmesinden korkuyordu. Bir anda arka cebindeki telefonu titreşti, Nune’nin telefonu hala elindeydi, büyük ihtimal o bir şey göndermişti. Umursamaz bir tavır içindeydi ama içinde planın ne olduğunu bilmek isteyen bir parça vardı, kız arka cebinden telefonunu almıştı. Kız telefonuyla biraz uğraştıktan sonra konuşmaya başladı "Git havuz başında birine bunu bana kız arkadaşın yolladı hamileymiş de." Bunları duyduktan sonra yüzünde oluşan o gülümsemeyi saklamadı, cidden güzel bir plandı ve kesinlikle eğlenceliydi. Kız telefonu Chica’nın yüzüne yaklaştırmış ve konuşmaya devam etmişti "Çok benziyorsunuz Fucks! Kurbanımız tohumunun cici babası olmaktan gurur duymalı." Bunu duyduktan sonra kafasını eğip küçük bir kahkaha atmıştı, yüzünü kaldırdığında kızın ona bakmakta olduğunu gördü. Kızın elinden telefonu alarak elindeki sigarayı onun parmakları arasına sıkıştırdı, ona göz kırptı ve kalabalığın arasına karışmak için yavaş ama emin adımlarla ilerledi. Artık bahçedeydi ve gözüne bir çocuğu kestirmişti, havuz kenarında duruyordu ve birkaç arkadaşlıyla sohbet ediyordu. Onu daha önceden bir kızla görmüştü, kesinlikle sevgili vardı. Bu şakayı sevgili olan birine yapmalıydı ki eğlencesi çıkmalıydı. Çocuğun yanına yanaştı ve omzuna dokundu “ Dostum sana bir iyi, bir de kötü haberim var, hangisini önce istersin? ” Çocuk fazlasıyla afallamış görünüyordu, Chica’nın fazla beklemeye niyeti yoktu “ Peki, usulen önce iyiyi söylemem lazım, dostum baba oluyorsun.” Çocuğun iyice kafası karışmış gibiydi bundan faydalanıp çocuğa sarıldı, sonra bıraktı ve dudaklarını büzüp “ Kötü haber, çocuğun babası benim.” Elindeki ultrason resmi açık olan telefonu yukarı kaldırarak ona gösterdi “ Bunu biraz önce kız arkadaşın yolladı, hamileymiş. ” Yüzünde oluşan o gülümsemeyi ne kadar istese de durduramadı, karşısındaki çocuk nerede olduğun ve hangi zaman diliminde bulunduğunu bile unutmuştu resmen. Birazdan kendine gelecek ve muhtemelen Chica’ya bir yumruk indirecekti. Kendine gelmesi fazla uzun sürmedi, yüzünde oluşan o olumsuz ifade bunu belli ediyordu. Çocuğun ağzından çıkan “ Orospu çocuğu! ” sözcüğü eşliğinde ayaklarını yerden kesip kendini havuzda bulmasını sağlayan yumruğu yemişti. Kendini yukarı doğru çekmişti ki çocuğun üstüne doğru uçan vücudunu gördü, bir kez daha suyla buluşmuştu suratı ve bu sefer kendini dibe doğru çeken bir ağırlık vardı. Suyun içinde rahatça yumruk atamayacağını hatırladığından çocuktan tekmeleri ile kurtuldu, suyun yüzeyine çıkarken herkesin havuzdan çıkmaya çalıştığını fark etti. Kafasını sudan çıkarmış, rahat bir nefes almaya çabalıyordu. Bir anda suda yüzen kan damlacıklarını gördü, elini burnuna attı ve kanadığını fark etti. Yüzünden silinen gülümseme geri gelmişti. O anda çocuk da suyun üstüne çıkmıştı. Chica onu fark etmeden Chica’yı bir anda omuzlarından tutup suyun içine bastırmış, nefes almasını engellemişti, ondan kurtulmak için karnına vurmayı denedi ama bir işe yaramıyordu. Sonra bir anda çocuğun onu suyun dibine bastırmaktan vazgeçtiğini fark etti. Çocuğun ellerinden kurtulup suyun yüzeyine çıktığında Nune’nin çocuğu öpüyor olduğunu gördü. Nune bir anda kendini geri çekti, Chica bu andan faydalanıp çocuğun yüzüne yumruk geçirmeyi denedi. Başarmıştı, çocuk afallamanın ardından yediği bu yumrukla dikkatini toparlamıştı fakat onları ayırmak için suya atlayan çocuklar tarafından zapt ediliyordu. Yanına gelen çocukları ittirerek havuzdan çıkmayı başarmıştı Chica. Yavaşça yürüdü, her yerinden su damlamasının yanında bir de burnundan kan damlıyordu. Masanın birinden bulduğu peçeteyi elinde ufalayıp burnunun kanayan deliğini tıkıştırdı, arkasını döndüğünde Nune’yi görmüştü, o da sırılsıklamdı gülümseyerek ona yanaştı ve kulağına “ Sıra sende, şimdi, bir düşüneyim, bir çocuğu para karşılığı kucak dansı yapmak istediğine ikna et ve yap. Bunu başarabileceğini biliyorum. ” Yüzündeki gülümseme artmıştı ve kendini geri çekti ve sırılsıklam olan kıza baktı. Parti daha ilginç hala gelmeye başlıyordu. Gözlerini bir anda kızdan kaçırıp bağırdı " Kucak dansı 15 dolar! " Kahkaha atıp gözlerini kızın üzerine çevirdi.
| |
| | | Nuné Chazian rudolf steiner iv. sınıf
Mesaj Sayısı : 90 Kayıt tarihi : 05/04/12
| Konu: Geri: kopuyoz... Cuma Şub. 08, 2013 8:33 pm | |
| "Orospu çocuğu." Beklenmedik bir gelişme olduğundan değil, zira Nuné'nin istediği şeylerin başında geliyordu bir kavga çıkması, biçimli elleri kahkahasını dudakları arasında boğulmaya zorlayarak ağzına kapandı. Chica'nın sudan çıkmasını bekleyen insanlar çevresinde doluşurken, Lavinia'nın da bunu görmesi gerektiği fikrinden başka bir şey düşünemiyordu, e tabii bir de gülüyordu. "Tanrım, biriniz şunları ayırsın." Kelimeler durdurulamaz kahkahalarının arasında yok olup giderken kimse bu göreve gönüllü olmadı. Amcıklar. Olaya karışmayı sevmeyen insanları asla samimi bulmazdı. Kendisi olayların ortasına dalmayı pek sevdiğinden değil a, ma cesaretin önemli olduğunu iddia ederdi. Öyle olmasaydı, JK Rowling 'cesaret iyidir' kafasıyla Harry Potter romanlarında Gryffindor'u asla kurtsallaştırmazdı. Tuniğinden sıyrıldı ve bikini üstünü çekiştirerek düzelttikten sonra suya atladı. Beklediği kadar soğuk değildi ve buna minnettardı. Yüzmek istiyordu ama yapacak başka işleri vardı. Arkadaşını boğmakta olan çocuğa doğru yalnızca iki kulaç atması yeterli olmuştu. Şimdi çocuğu omzundan tutmuş kendine dönmeye zorluyor oluşu işe havuzdan çıkmakta olan üç küçük domuzcuğun, ne de olsa pembe bikiniler ve tombul oluşları onları domuza benzetmekten başka bir işe yaramamıştı, ona doğru baktığını gördü. Domuzlardan birinin çocuğun sevgilisi olduğunu tahmin edebiliyordu, ne yazık ki umursamayacaktı. Chica'nın yaşamasına ihtiyacı vardı. Gülümsedi ve ne yaptığını idrak etmeye çalışan çocuğun ağzına kapadı kendininkini. İlk başta neye uğradığını şaşıran çocuk Chica'yı serbest bıraktı ve dili ile Nuné'nin dudaklarını aralama çabasına girişti. Öğk! Genç kız cinsel tercihi konusunda emin olduğu için memnun sayılabilirdi. Kendini geri çekti ve Chica'nın yumruğuna yetecek kadar mesafe bıraktığı suratlarının birbirinden ne kadar farklı ifadeler taşınıdığını düşündü. Kız, sırıtıyordu. Çocuk ise hayal kırıklığı ve acı dolu gözlerle buluşuyordu. Chica'nın yumruğu burnuna isabet etmişti ve çocuğun burnu da güzel sayılabilirdi. Kırılmış olsaydı, kız kendini biraz olsun kötü hissedebilirdi. "Şaka yaptık, rahatla biraz, kız arkadaşın olsa olsa Bruce'dan hamiledir, onları düzüşürken görmüştüm." Ardından sudan arkadaşının peşi sıra hızla bedenini kurtardı. Göğüslerinden ve uzun saçlarından süzülen damlalarla çevrenin ilgisini üzerine çektiğinin bilincindeydi. Güzel olmanın laneti olduğunu da kendine güvenerek dile getirebilirdi.
“Sıra sende, şimdi, bir düşüneyim, bir çocuğu para karşılığı kucak dansı yapmak istediğine ikna et ve yap. Bunu başarabileceğini biliyorum.” Oh, demek Chica tercihini tatlı intikamdan yana kullanacaktı. Sempatik bir edayla gülümsedi ve arada kaynayan alt dönemlerden birinden ödünç aldığı havluyu yeniden saçlarına götürdü. Islak saçla oturmayı hiç sevmezdi. Çocuk yanında onu satışa sunarken gülmemek için dudağını ısırıyordu. İnsanlar ciddi olduklarını düşünmezse elbette ki fikre yanaşmazlardı. Bu da oyunun sonunu getirirdi. Karşı köşeden biri cüzdanını çıkartıp elindeki banknotu Charlie'nin altın bileti salladığı gibi sallarken Nuné ona cilveli bir edayla el sallayıp gülümsedi. Chica'nın yanından geçerken kalçasıyla arkadaşını iteledi ve sadece onun duyabileceği kadar sessiz bir şekilde lanet okudu. "Gerçi makuldür. Ben orospu olacaksam pezevengim de anca sen olabilirsin... Çocuğa doğru ilerlerken çevrelerini saran kalabalığa kaşlarını çatıp baktı. "Beleşçilere kapımız kapalı, izlemek istiyorsanız beşer dolar da siz verirsiniz." Yeniden kurbanına döndü ve onun oturuş pozisyonunu değiştirdiğini fark etti. Elleri kıza oturması emrini verince, itaatkar bir şekilde söylenmeden denilen talimata uydu. Müzik pek onun kalemi değildi şahit, yine de paranın karşılığını vermekten başka çaresi yoktu. Kız kucağında hareket ettikçe çocuğun sertleşen erkekliği daha da hissedilebilir hale geliyordu. Rahatsız olduğundan değil ya, bu durumu gülünç bulmuştu. Zavallı çocuk kim bilir sonrası için ne planlar kurmaktaydı... Müzik yavaşlayıp sonlara doğru ulaşırken Nunig duruldu, çocuğun havaii tarzı gömleğinin yakasından tutup kendine çekti, dudakları kulağına değecek kadar yaklaşıp güldü. "Üzgünüm, ben gey takımına oynuyorum."
| |
| | | Chica V. Fuks rudolf steiner iv. sınıf
Mesaj Sayısı : 382 Kayıt tarihi : 06/06/12 Nerden : ny
| Konu: Geri: kopuyoz... Cuma Şub. 08, 2013 11:08 pm | |
| Saçlarından yüzüne süzülen su damlacıklarını koluyla sildi. Biraz önce kavga ettiği çocuk kendisine hala pis pis bakıyordu. Alt dönemlerden olduğunu düşündüğü bir çocuk ona havlu vermişti. Havluyu kafasına atıp saçlarını kurulamaya çalıştı, saçlarını seviyordu, hem de fazlasıyla. Büyük ihtimal bu sevgisi Lennon’un basın toplantısında kullandığı "Hair Peace" sloganından kaynaklanıyordu, yani kendisi öyle düşünüyordu. Saçlarına karışılmasına sinir olan bir insandı. Aslında kendini her zaman bir hippie olarak gören bir deliydi aslında Chica, çayırlarda topluluk halinde ot çekip, şarkılar söylemeyi gönülden isteyen fakat buna imkân bulamasa bile sokakta neredeyse her gördüğü enstrüman çalan insanın başında dikilip onların ezgilerini dinleyen popüler kültürden soğuk bir manyak. Kendini tanımlayabileceği kesin bir kelimesi bile yoktu kafasında, küçükken sokaklarda Hi! My name is (what?) My name is (who?) My name is (çiki çiki) Slim Shady diye söylenerek gezinen bir çocuktu. Küçüklükten beri eğlence arayan salak rolüne yatan bir insandı işte. Kendini seviyordu, diğerlerinin sevip sevmemesi önemli değildi. Ailesi tarafından bile fazla sevilmeyen bir insandı, çünkü ne babasının istediği varis rolünü, ne de annesinin istediği cici oğlan rolünü üstleniyordu. Hiçbir zaman kimsenin istediği insan rolü olamayacaktı. Saçlarının üstüne attığı havluyu kafasına bastırıp sürterken o andan nasıl bu kadar çabuk uzaklaşabiliyordu ki. Havluyu saçlarından çekti ve kızın yüzüne baktı, bakışları köşedeki çocuğa doğru kaydı. Çocuk cebinden çıkardığı banknotu sallıyordu. Yüzünde oluşan gülümseme ile çocuğa bakıyordu. Gözleri kıza doğru kaydığında çocuğa el sallayıp, gülümsediğini fark etti. Yüzündeki gülümseme iyice artmıştı. Kız yanından geçerken onu kalçasıyla iteklemiş ve fısıldayan hatta neredeyse tıslayan bir ses tonu ile "Gerçi makuldür. Ben orospu olacaksam pezevengim de anca sen olabilirsin..." Bu cümle karşısında gülümsemesi iyice arttı, kızın duyup duymadığına emin olmadan ona doğru fısıldadı “ Konuşma, iş yap kadın. ” Kızın bu duymadığını anlaması uzun sürmedi. Neyse diye geçiştirdi içinden. Oradan tuttuğu küçük bir çocuğa bir kurutma makinesi bulup gelmesini söyledi, malum bütün sigaralar cebindeydi ve onunla birlikte ıslanmışlardı. Cebindeki sigaraları kırmamaya dikkat ederek cebinden çıkardı ve masanın üstüne bıraktı. Biraz sonra çocuk saç kurutma makinesiyle geri dönmüştü. Oralarda uygun priz olup olmadığına baktı. Gözleri evin içindeki boş prize takıldı. Masadaki sigaraları dikkatle alarak oraya yürüdü. Saç kurutma makinesini prize takıp sigaraları kurutmaya başladı, 5–6 dakika kadar sonra sigaralar kurumuştu. İçlerinden bir tanesini alıp cebindeki çakmağı çıkardı, saçları kuru olmasına rağmen üstündeki t-shirt hala sırılsıklamdı fakat umurunda bile değildi. Sigarasını yaktıktan sonra çakmağı yeniden mayosunun cebine attı. Sigaradan bir nefes çektikten sonra diğer sigaraları cebine yerleştirdi. Olanları izlemek için yavaşça dışarı çıktı, Nune çocuğun kucağında müziğin ritmine uyarak dansa benzeyen hareketler sergiliyordu, çocuğun yüzüne bakılırsa bu işten memnundu. Bunca kişinin içinde erkekliğini kanıtlamaya çalışıyordu, normalde böyle bir şey olsa bu olaydan tiksinirdi fakat şuan ona komik geliyordu. Çocuk iyice kendinden geçmeye başlamış, kucağındaki kadın hakkında çok değişik fanteziler kurmaya başlamış gibi görünüyordu. Chica sigarasından bir fırt daha çekmişti. Kız onu gömleğinden yakalayıp kendine çekti ve kulağına bir şeyler söyledi. Sonrada kalkıp çocuğun kucağından kalkıp Chica’ya doğru yürümeye başladı. Chica çocuğun yüzünde oluşan o ifadeye yoğunlaşmıştı. Tanrım! Ne hayal kırıklığıydı çocuk için. Gözlerini kıza doğru çevirdi elinde tuttuğu banknotu sallıyordu. Chica gülümsemesine engel olamamıştı. Kız yanına geldiğinde kolunu onun omzuna attı ve kulağına “ Şimdi buradan içkiler ile çıkıp bir yerlerde dağıtıyoruz, burası birazcık daha kalırsak çok sıkıcı olacak bence. ” Kızla birlikte eve girdiler, o çocuğun arkalarından neler saydıklarını duyar gibiydi ama mutlu sonla biten kucak dansı dememişlerdi. İçkilerin olduğu tarafa doğru yürümeye başladılar, omzunu kızın omzundan çekerek adımlarını hızlandırıp orada gördüğü Olmeca ve JB şişelerini aldı. Kıza göz kırpıp yanına doğru gitti. Ellerinde içki şişesi, arkalarından bakan insanlarla nereye gideceklerini tartışırlarken evden çıkıp,partiyi kendileri için sonlandırmışlardı.[/size]
Rp Sonu!
| |
| | | Roxanne wicked witch of the web
Mesaj Sayısı : 303 Kayıt tarihi : 16/01/12
| Konu: Geri: kopuyoz... Paz Şub. 24, 2013 7:46 pm | |
| | |
| | | | kopuyoz... | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |