Konu: i am the swan queen. C.tesi Haz. 09, 2012 12:48 pm
When you try your best, but you don't succeed, when you get what you want, but not what you need. When you feel so tired, but you can't sleep, stuck in reverse... And the tears come streaming down your face, when you lose something you can't replace. When you love someone, but it goes to waste; could it be worse?
FULL NAME
valkyrie milda sileas
AGE
19
YEAR/MAJOR OR OCCUPATION
the juilliard school, ballet department
HOME LOCATION
moscow, russia
BIRTHDATE
15.09
MUSIC BOX
fix you by coldplay
Valk genleri açısından tamamen bir curcuna, Rus bir anne, ki büyük annesi Litvan ve Amerikan bir babanın tek çocukları. Ailesi öyle oha çok zengin de değil. Büyük babasından kalma bir mirasları var hepsi bu. Durumları kötü değil aslında, sadece babasının veya annesinin uzun zamanlar bir payı olmadı gelirlerine. Annesi Rusya'da bir bale okulunun müdiresi şu an. Teyzesi ise çok beceriksik, çok açgözlü. Hiç vazgeçmez lüksü istemekten. Zengin koca avına çıktı... Çok fena bir şansı vardır ayrıca Wiesia teyzenin. Buldu, sahiden. Amerikalı bir para babasının oğlu ile evlendi. Manhattan'a birinci lige çıktı bu şekilde. Sonra ablasının da "iyi" yaşamasını istediğinden onları da USA'ye çağırdı. Ama Nadia Sileas öğrencilerini bırakıp gelmek istemedi. Bunun yerine hal ve tavırlarını kontrol edemediği evladı Valkyrie'yi yolladı. Dinden ve inançtan uzak bir kızdı Valk. Kendisini evleneceği adama saklamanın budalalık olduğunu düşünenlerdendi zaten... Bekaretini de ne zaman veya kimle kaybettiğini hatırlamıyor. Büyük ihtimalle ilk defa uyuşturucu denediği gün oldu olanlar. Ama kimle olduğu meçhul. Baleden de hazzetmiyordu o zamanlar zaten... Bu da onu annesinden ayıran en büyük özelliklerden biriydi, zaten bu ve bunlar gibi başka sebepler yüzünden Nadia; Valkyrie'yi asla kendi kızı olarak benimseyemedi. Öğrencileri mi Valkyrie mi diye sorsanız, hiç düşünmeden o kendini bir halt sanan veletleri tercih ederdi. Her neyse, Wiesia teyzesi Valkyrie'yi çok sever. Evlerindeki en konforlu odalardan birini ona verdi. Ona rüya gibi bir hayat sağladı ve Tanrı biliyor, karı koca bundan övünmekten asla vazgeçmediler. Zeki bir genç bayan olan Valkyrie'nin alkolle olan ilgisinin alakasının tamamen kesildiğini söylendi Nadia'ya. Aslında daha kötü olmuştu. Kız evde eğitim almak istediğini söyledi ama Wiesia tüm sosyete çıcıklarının gittiği bir koleje yazılmasını uygun gördü. Şımarıkların arasında düşünce çok sıkıntı çekti normal olarak. Sonrasında okulda dönen dolaplar bir nevi hoşuna gitmeye başladı. Diğer yandan teyzesini öldürme isteği günden güne artıyordu. Dayanamadı ve evden ayrıldı. Brooklyn'de bir apartman dairesine taşındı. Okulu bırakmayı düşündüğü de oldu ama o zamanki erkek arkadaşı Vladimir'i o kadar serbest bırakmaya gönlü el vermedi. Gerçi hiç bir şekilde çocuğun serbestliğini engelleyemeyeceğini biliyordu, orası ayrı. Fakat olsun... Onu öyle de severdi. Belki biraz fazla seviyordu ki kendine zararı dokunmaya başladı bu duygusallığın. Vlad'ı evde bastığı her kız için aklından bir parçayı daha kaybediyordu. Yabanileşmişti kimse fark etmese bile. Ünikorlara inanacak kadar da optimist değildi. Önce eve kaçmayı denedi, kader, Vlad ailesini yolculamak için hava alanındaydı ve kızın gitmesine izin vermedi. Onu sevdiğini bile söyledi hatta. Biraz daha kaldı Valk, ama Vlad gibi birine aşık olmak yaptığı en büyük hataydı. Bu defa sahiden Rusya'ya döndü. Başvurduğu ve kabul edildiği hatta ilk senesinden ikinci seviye ile başlatılacağı Juilliard Sanat Okulu kaydını da dondurdu, zaten buradan belliydi geri döneceği. Manhattan havasından fazla uzak kalamazdı. Rusya'da annesinin okulunda baleye olan sevgisinin artmış olması sebebiyle, eğitmenliğe başladı. Black Swan'dan öylesine etkilendi ki, girl on girl denemek zorunda hissetti kendini. Kız arkadaşıyla pek uzun sürmedi, henüz Vlad'ı unutmamıştı zaten. Sonra Joel'le tanıştı, Danimarka'lı bir çocuktu, çok şekerdi, Valk'a asla görmediği bir ilgi ile yaklaşıyordu. Aşık olduğunu sandı, Joel'se çoktan kıza vurulmuştu. Evlenme teklif etti, Valk henüz genciz demeyi düşündü fakat devam edemeyeceğini fark ettiğinde dudakları birkaç kelimeye hayat vermek üzere aralandı; "Kalbim başkasına ait Joel..." Elbette öyle değildi artık, en sapkın bir aşık bile unuturdu eski sevgilisini, e Valk da unuttu. Ilona, en yakın arkadaşı, peşinden bir süpriz yapmak için geldiğinde; onunla birlikte geri dönme kararı aldı. Juilliard'a döndü, arkadaşlarına döndü, evine döndü.
Vladimir L. Vasilyev
Mesaj Sayısı : 17 Kayıt tarihi : 20/01/12 Yaş : 33 Nerden : UES
Konu: Geri: i am the swan queen. C.tesi Haz. 09, 2012 2:00 pm
Joseph Hills la halkı
Mesaj Sayısı : 100 Kayıt tarihi : 18/01/12
Konu: Geri: i am the swan queen. C.tesi Haz. 09, 2012 2:07 pm
" when you love someone, but it goes to waste; could it be worse?" demiştik, olabiliyormuş. ŞİMDİ BÖYLE ŞEYLER YAPIP BENİM PSİKOLOJİMLE NİYE OYNUYORSUN SCAR? NİYE?! ünikor yiyen scar.