Nava R. Leander brown iii. sınıf
Mesaj Sayısı : 23 Kayıt tarihi : 18/01/12
| Konu: and than the girl meets the girl. Ptsi Ocak 30, 2012 12:21 am | |
| Dik duruşu ve sağlam adımlarıyla Nava Leander, gelmiş geçmiş en dikkat çekici sarışındı yüksek ihtimalle. İnsanları tepeden süzerken suratından düşmeyen sırıtışı onun en önemli aksesuarı olmuştu. Duvarları aynalarla çevrili koridorda, kusursuz yansımasına karşı saklamayacağı hayranlığı eşliğinde ve kendi yaşıtı kimsenin olmadığı bu sözde klas partiye gelmesinin bir hata olduğunu söyleyen Lena’ya hak vere vere, hızlı adımlarla pembe halının üzerinden yürüyordu. Kırmızı olması gerek, diye düşündü. Ne de olsa Nava sahiden kırmızı halı üzerinde yürümeyi hak ediyordu…
Hemen arkasından gelen ve sevişmek için gördüğü kadarıyla eve gitmeyi bile bekleyemeyen bir çift kendine hakim olamayıp aynaların altındaki mermer setlerdeki büstlerden birini devirdiğinde çıkan patırtı arkasını dönüp bakmasına sebep olmadı. Fakat yine de hızlandı, her hangi kimsenin hatasının kendi üzerine kalması ihtimalini bile düşünüp değerli zihnini yormak bile, yanlış olurdu. Koridor boyunca yürüdü, iki kere sağa saptı. Alt dudağını çiğneyerek lavabo kapısında sıra bekleyen birkaç kızı iteledi. Sinirli bakışları görmezden gelmek konusunda ustaydı şahit, annesi ile gün aşırı prova yapıyordu bu konuda. Kızların konuşmalarına kulak misafiri olduğunda, burada ne işi olduğunu sordu kendi kendine. Jojo, evet. Maske takmıyordu, kıyafeti balo konseptine uygun değildi… Görünüş ve davranış açısından kesinlikle buraya ait olmadığını belli ediyordu genç kadın. El çantasının içinden siyah ince bir lastik toka çıkarttı, altından teller gibi parlayan saçlarını sağ omzuna atıp lastiği geçirdi. Çıkarken uyduruk topuzu kafasına ağır gelen bir kızın kendine attığı bakışlara karşılık sadece sırıtmakla yetindi. Buraya kardeşini görmeye gelmişti. İki liselinin kendisine olan beğenisini yitirmesi, kulağa pek de önemli gelmiyordu.
“Buradakiler beynimi yoruyor.” Cep telefonunu geri çantasına tıkmadan önce Lena’nın kendine en son ne zaman mesaj attığına baktı. Eğer cevap uzun süre cevap vermediyse, kız sıkılmış ve birileriyle takılmaya karar vermiş olabilirdi. Ki Nava böylesine bir durumda ona kesinlikle hak verirdi. Ne de olsa onun eşliğini reddedip kendini ne olduğu belirsiz bu partiye atan oydu. Eğer Lena’nın yerinde olsa, büyük ihtimalle kendi yüzüne dahi bakmazdı.
İçeri geri gelecekken yanından yürüyen boyu kendi boyuna yakın sarışın bir kızı kolundan tutup durdurdu, “Jo?” Karşılık olarak kızın üzgünüm dediğini duymak, canını sıkmıştı elbette. Burnundan soluyarak geri salona geçti. Ben hanımefendi için taa okulumdan buraya geliyorum, kendisi kim bilir nerede ne gerzeklikler peşinde. Elindeki kadehi dişlerini vura vura tüketirken yeni tazelediği rujunun bardağa geçmiş olduğunu gördü. Buna o kadar para yatırmıştım, günde on bin kere tazelemem gerekiyor. Dudağının baskısını izlerken bardağı salladı. Dipte kalan birkaç damla içkinin bardağın bir yanından diğer yanına akışını seyretmekten zevk aldığını fark ettiğinde içmeyi kesmesi gerektiğini anladı. Ardından vazgeçti tabii. Aman ne olacak.
- bebeğim:
seni uyarmaya çalışmıştım.
| |
|