Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 we are young, we run green.

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Cosette Bradford
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Cosette Bradford


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 23/03/13

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyC.tesi Mart 23, 2013 7:13 pm

Bradley&Cosette&Jack

    Winter Miller o sabah gergin ve sinirliydi. Boyalı kahverengi saçlarını arkadan bir topuz yapmış, üzerine kendisine son derece yakışan dar bir elbise giyerek vücut hatlarının ortaya çıkmasına izin vermiş ve iş görüşmesine gitmek üzere evden çıkmadan önce Cosette'i azarlamayı da unutmamıştı. "Bir daha eve geç saatte dönmeyeceksin Cosette Bradford, yoksa bugüne kadar ki en büyük cezayı alırsın," diyerek taklit etti büyükannesini, aynaya bakan Cosette. Büyükannesi hiçbir zaman katı biri olmamıştı hatta bazı konularda süper rahat biri sayılırdı, ancak eve geç artı sarhoş gelmek... İşte bu Cosette'in dikkat etmesi gereken sinir bozucu bir şeydi. Oflayarak saçlarını tepede topladı ve başını yan tarafa çevirip kendisine profilden bakmaya çalıştı Cosette. Bunun gözlerini ağrıtmaktan başka bir boka yaramadığını fark ettiğinde geri döndü ve yatağının üzerindeki telefonu eline aldı. JD. Kalbi deli gibi atarken arama tuşuna bastı ve odasında bir oraya, bir buraya yürüyerek Jack'in telefonu açmasını beklemeye başladı. Jack'in "Evvet, bebeğim?" Cosette elinde olmadan aptal aptal sırıtarak cevap verdi. "Selam... Şey, boş musun? Canım çok sıkılıyor... Harika. Orada buluşalım. Brad'i aramayı unutma!" Cosette hızla masasının üstündeki küçük sayılabilecek ancak sihirli bir şekilde birçok şeyin sığdırılabildiği sırt çantasını kaptı ve çıkış kapısına doğru koşturdu. JD ile evlerine çok yakın olan parkta buluşacaklardı, sonra da Brad'i alacak ve her zaman gittikleri barda takılacaklardı. Cosette o gün ilk defa mutlu hissetmişti kendisini, gergin büyükannesinden sonra en sevdiği iki şapşalla takılmak iyi gelecekti. Üzerinde siyah, göbeğini açıkta bırakan bir tişört, hafif bol bir ceket ve kısa kot şortu ile hızlı adımlarla parka doğru ilerledi. Bacaklarının üşümesini engelleyen şey ise şortunun altına giydiği ince siyah çoraptı, her zaman bu çorabı giyerdi Cosette, uğurlu eşya gibi bir şey sayılırdı. Oraya gidince JD'ye nasıl bir selam versem?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bradley Bristow
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Bradley Bristow


Mesaj Sayısı : 23
Kayıt tarihi : 22/03/13
Nerden : united kingdom. of his own.

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyC.tesi Mart 23, 2013 7:39 pm

    Cumartesi geceleri için bir klasik haline gelmiş aktiviteleri Brad için klişe olmaktan uzaktı. Öyleki Jack ev telefonundan Bradley'i aradığında yatağından fırladığı gibi üzerine bir şeyler geçirmişti. Arka cebine aralarına bir iki tane otlusundan da karıştırdığı sigara kutusunu tıkıştırdı, dairesinin anahtarını kaptı ve eprimiş, siyah deri ceketini üzerine geçirip dışarıya çıktı. JD ve Cosette'le yirmi dakikalık bir yürüyüş bile tuhaf noktalara varabiliyordu. Mesela oraya varana kadar geçen gün parkta uyuklayan evsiz adam üçlüye sağlam bonzai olduğunu iddia ettiği bir torba satmıştı. Cosette kaldırım kenarına parketmiş bir Harley Davidson'u gördüğünde motora kısa devre yaptırıp bara motorsikletle gidebileceklerini söylemişti. Sonunda, tutuklanmadan hedeflerine vardıklarında Brady bir kolunu Cosette'in, öbürünü Jack'in omzuna attı. "Evet küçük kızlar," Jack'e bakıp göz kırptı ve sırıttı "kusacak olursanız sizi tanımıyorum. Tamam?" Hepsi birer bira söylerken Cosette nasıl başardıysa sandalyesinin tepesinde bağdaş kurmuştu, Jack ise adamdan satın aldıkları torbayı incelemeye koyulmuştu. "En azından masanın altından baksana şuna moron herif." diye homurdandı Brady arkasına yaslanırken. Sonra yanında oturan Cosette'e döndü. "Bu ne?" İşaret parmağını, kızın tam dizine denk gelen noktada çorabındaki deliğe sokup çorabı çekiştirdi. Aniden çorap dizinden yukarıya doğru kaçtı, sortun altında kaybolana kadar; tabi Brad çorap kaçması hakkında bilgi sahibi değildi. "Ne boktan şeymiş bu ya. Çıkarsana?" Cosette'in burnunun dibine girip ağzının içindeki tüm sigara dumanını kızın suratına üfledi. "Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun değil mi? Mercimeği fırına verelim yani benimle düzüş." Pis pis gülerek önüne konan birayı başında dikti. Brady yavşak biri değildi, bayanların yanında nasıl bir dil kullanması gerektiğini bilirdi ama Cosette onun için bir bayandan çok daha öteydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jack Daniels
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf



Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 23/03/13

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyC.tesi Mart 23, 2013 8:32 pm

    Yüzüne yansıyan monitörün ışığı sayesinde gülümseyen Jack'in gülümsemesinin boşuna olmadığı monitöre bakınca anlaşılır nitelikteydi; porno. Ses sisteminden gelen kısık inilti bile cinsel organını etkileşime geçirmesi için itekliyordu adamı. 'Live another day, climb a little higher. Find another reason to stay..' Telefonundan gelen yüksek ses genç adamı yatağın üzerinde istemsizce zıplatmıştı. Yatağın hemen kenarında bulunan komidinin üstünde titreşen telefonunu savurduğu küfürler eşliğinde -ve tabii ki gözünü monitörden bir saniye bile ayırmadan- eline aldı. Videoyu klavyenin boşluk tuşu ile durdurdu, telefonun ekranına bakmaya tenezzül etmeden gelen çağrıya cevap verdi. Cosette'den gelen arama JD'nin kıçını kaldıracak tek şey olurdu. Bu sayede internet ortamında yaptığı sanal seksleri sonunda gerçeğe dönüştürebilirdi. Ki şu sıralar asosyalliğin dibine vurmuş gözükmesine rağmen bu ay içinde yaptığı sanal seksler yirmiyi aşmıştı. Günlerdir çıkarmadığı boxerını her ihtimale karşılık değiştirip altına yırtık kotunu giydi. Üstüne ise Cosette'nin hediye aldığı Nirvana tişörtünü giyip hızla dışarı fırladı. Brady ve Cosette ile buluştuğu andan itibaren ilginçleşen hayatı bir barda son bulmuştu. En azından şimdilik.. Az önce aldıkları torbayı incelerken uğultu halinde işittiği sesleri pek de fazla umursamayarak torbanın ağız kısmında biriken tozu parmağıyla sıyırıp, işaret parmağını yalamaya başladı. Parmağını tamamen yalayıp, kocaman ağzından çıkan çarpık dişleri ile Brady'ye gülümsedi ve Cosette için söylediği sözlere her zamanki mizahıyla karşılık verdi. "Amına koyiiim, Brady." Torbayı masanın altından Brady'ye uzatıp kollarını yüz seksen derecelik açıyla iki yana açtı. "Etrafta sütun gibi hatunlar varken, Cosette ile seks hayalleri kurmuyorsun değil mi?" Masada bulunan birayı yudumlarken Cosette'ye göz kırptı, ağzından saçılan tükürükleri önemsemeyerek "Ne düşünürsen düşün, her türlü amına koyiim." diyerek çıkıştı Cosette'yi hala süzen gence.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cosette Bradford
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Cosette Bradford


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 23/03/13

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyC.tesi Mart 23, 2013 8:51 pm

    Kendisine bakmakta olan Brady'e çevirdi gözlerini Cosette ve birkaç dakikalığına da olsa-ancak o kadar dayanabilirdi- JD'yi görmezden gelmeye karar verdi. Söylediği sözler genç kızın gözlerinin dolmasına neden olmuştu ancak bunun sebebini çok rahat havada süzülen sigara dumanına bağlayabilirdi, bu yüzden bunu dert etmemişti. Bok kafalı JD. Neden öyle söylemişti? Lanet olsun, asla Cosette'ten hoşlanmayacaktı ve Cosette kocaman bir zavallıydı. Belki de şaka ile karışık da olsa Brady ile eğlenmeliydi bugün, o en azından kibardı. JD söylediği sözlerin ardından Cosette'e şaka yaptığını belli etmek istercesine göz kırpmıştı ancak bu onun için yeterli değildi, elbette. Onca zamandır Jack'ten hoşlanıyordu ancak ne çocuk Cosette'in ondan hoşlandığını anlamıştı, ne de kendisinin Cosette'ten hoşlandığını belli edecek davranışlarda bulunmuştu. Belki de daha fazla denememesi gerekiyordu, JD'yi her şeyden çok seviyordu ve aptal hisleri yüzünden onu kendinden uzaklaştırmak ya da daha da kötüsü onu kaybetmek istemiyordu. Yine de birkaç dakika boyunca genç adama sırtını döndü ve yırtılmış olan çorabına bakarak güldü. Bir sigara yakmış olan Brady'nin dudakları arasındaki sigarayı aldı ve nikotini içine çekti. Bunu yaparken dirseğini Brady'nin omzuna yaslamıştı ve bu yüzlerinin yakınlaşmasına neden olmuştu. Dışarı bıraktığı nefes, sigara dumanı ile karışmış halde dışarı çıktığında "Belki sen yardım edersen şu şeyi çıkarabilirim Brady. Sonra da ne istersen onu yaparız," dedi ve güldü. Bradley birkaç saniye için anlamayan gözlerle ona baktı, ardından gözleri Cosette'in bacaklarına kaydı ve yüzünde bir gülümseme oluştu. Cosette tüm dikkatini Brady'e vermeden önce son bir kez JD'ye döndü, son derece Cosette'i umursamıyor gibi görünüyordu. Bu genç kız için yeterliydi. Tekrar Brady'e döndü ve sigarayı genç adamın dudaklarına götürdü, parmakları arasındaki sigaradan derin bir nefes çeken Brady'e gülümsedi Cosette ve sigarayı tekrar kendi dudaklarına götürdü. "Ee," dedi parmaklarındaki sigaraya umursamaz bakışlar göndererek. "Yardım edecek misin?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bradley Bristow
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Bradley Bristow


Mesaj Sayısı : 23
Kayıt tarihi : 22/03/13
Nerden : united kingdom. of his own.

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyC.tesi Mart 23, 2013 9:31 pm

    "Amına koyiiim, Brady." Brad, Jack'in aralarından otoban geçiyormuş gibi görünen dişlerini göstererek gülüşüne, orta parmağını kaldırarak yanıt verdi. Diğer elinde ot torbasını tutuyordu, sonra bacaklarının üzerine bıraktı. Jack sütunlardan ve hatunlardan ya da öyle bir şeylerden bahsederken, müzik yüzünden kulakları pek duymuyordu, kafasını sallayıp sırıtmaya devam etti. Muhtemelen küfrediyordu yani kaybettiği bir şey yoktu. Cosette dudaklarının arasındaki sigarayı alırken, aynı hızda Brady'nin kafası kıza döndü. Bazen keşke Cosette kadar rahat hissettirebilecek biriyle karşılaşsam diyordu. Vis bu isteği pek karşılamıyordu, inanılmaz güzeldi ve çocuğun kalbini hızlandırmayı başarıyordu ama Cosette'in bu akşamki tavırları da vücudunda bazı hareketlenmelere sebep olmamış değildi. "Belki sen yardım edersen şu şeyi çıkarabilirim Brady. Sonra da ne istersen onu yaparız," Balık gibi kızın suratına baktığı on saniyeden sonra jetonu düştü ve gözleri aşağı kaydı. Ah, evet; keşke bunları yapan, tam yanında oturan kız Vis olsaydı. Cos parmaklarını dudaklarına yaklaştırdığında, sigarayı ondan almadan bir nefes çekti. Bazen kızın JD'ye dalgın ve tuhaf bir şekilde baktığını düşünüyordu. Kendisi Vis'e nasıl bakıyorsa, öyle. Sonra Cosette kendisine karşı da şu kötü, seksi kız tavrını sergiliyordu ve tüm tahminlerini unutuyordu. "Ee, Yardım edecek misin?" Brad ellerini başına götürüp gürültülü bir kahkaha patlattı. "CEYDİİ. Bunu görüyor musun?" Parmağıyla Cosette'i işaret etti "Okulda amigo kızların peşinde dolanacağına, dikkatini bu tarafa vermen iyi olabilir!" Kafanısı Cosette'e çevirdiğinde, onu işaret parmağının kızın tam burnunun ucunda olduğu gördü. Işıklar yüzünden olmalıydı, yüz ifadesi eğlenmekle acı çekmek arası bir yerde gibi gösteriyordu kızı. Havada kalan parmağını indirip elini bacağındaki büyük deliğin tam üstüne kapattı. "Belki buradaki şanslı piçlerden biri gece seni eve götürür ve çıkarmana yardım eder, hı?" Kıs kıs gülerek birasını bir kez daha kafasına dikti ve Jack'e bakarak kaşlarını indirip kaldırdı. Jack'in gözleri tabii ki etrafta salınan yarı çıplak kızların bacakları ve kalçalarındaydı. Birden Cosette'e döndü ve sanki onu öpecekmiş gibi hızla yüzünü, yüzüne yaklaştırdı. Bu sırada Jack'in irkilerek ikisine döndüğünü farketmişti. Cosette'in, dibine geldiği sigarayı dudaklarının arasından çekerken gülüyordu. "Sakin ol adamım." Bunu Cosette'in gözlerine bakarak söylediyse de, açıkça Jack'e söylemişti ve duymasını garanti etmek adına bağırmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jack Daniels
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf



Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 23/03/13

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyC.tesi Mart 23, 2013 10:04 pm

    Aralarında sigara alışverişi yapan ikiliye bakıp yüzünü ekşittikten sonra sağ eliyle, yeni kabuk bağlamış olan -Brady ile Mrs. Laucet'in odasını dikizlerken yakalanmışlardı ve bu olayın sonu hiç iyi bitmemişti, sanırım- dirseğini yüzmeye başladı. İçinde tepinmekte olan porno kızlarını hatta o mükemmel fizikli amigo kızlarını bile düşünmüyordu. Tek düşündüğü, Cosette'nin Brady'ye verdiği 'Gel benimle yap, JD amına koymasın, sen bana koy..' mesajı falandı. İçindeki ses burada olmamasını, gidip karşı taburede oturan kızı mıncıklamasını söylese de herkes için iyi olanın burada kalması olacağını biliyordu. En azından şuanlık yeni seks görüntüleri istemiyordu. Müziğin ritmiyle artan tempo sağ bacağını refleks halinde oynatıyordu. Tabii şuan bu bacağın üstünde Cosette olabilirdi, onun üstünde ise hiçbir şey... Ya da grup seksi falan da olabilirdi. Sonuçta Brady'nin onları izlemesi JD'yi pek de memnun edecek bir davranış olmazdı. Bunun nedeni utanması falan değildi! Sadece, Brady'nin eşcinsel olmasını istemezdi. JD'nin mükemmel vücudu ve yalanası kasları Brady'i bu yöne itekleyebilirdi. Brad'in kahkahasıyla hayata dönen genç adamın gözleri Cosette'nin üzerine kaymıştı. "Okulda amigo kızların peşinde dolanacağına, dikkatini bu tarafa vermen iyi olabilir!" Gözleriyle Cosette'yi süzerken onda farkedemediği şeyler olduğunu görmüştü. En azından mükemmel bir fiziğe, sıkı bir popoya ve dimdik duran göğüslere sahip olduğunu yeni görebiliyordu. Özellikle o göğüsler Vis'inki kadar dolgundu. JD, gözünü kızın göğüs bölümünden ayırıp Brady'nin nikotini içine çekerken içe geçmiş olan yüzüne odakladı. O yüz nasıl da tokatlıktı! Brady'nin peşinde bir sürü kız olduğu doğruydu. Tabii JD'yle bir yarışa girse %1 oranında yenme şansı vardı, bunu kendisi de biliryordu. Gözlerini Brady'nin sik yüzünden ayırıp etrafta sallanan kalçalara odakladı bu kez. Brady'nin, Cosette'ye dönmesiyle yüzünü ikiliye çeviren JD, sırıtan Brady'i görünce önünde duran birayı sol eliyle kavradı. "Sakin ol adamım." Elindeki birayı Brady'nin üzerine döktükten sonra hızla ayağa fırlayan Cosette'yi kolundan tuttuğu gibi kucağına oturttu. "Şansını daha fazla zorlama dostum. Buradaki hiçbir kız sana bakmaz. Hele de ben gibi bir varlık hemen yanındaysa.." Genç kızı kucağından indirdikten sonra sıkı kalçasına şaplak indirdi ve sertçe yanına oturttu. Kahkahası müziği bastırır nitelikteydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cosette Bradford
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Cosette Bradford


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 23/03/13

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyC.tesi Mart 23, 2013 10:39 pm

    Yanaklarının kızarmadığını umarak JD'ye baktı Cosette birkaç saniye boyunca, ardından olduğu yerde bağdaş kurarak bara ilk geldiklerindeki oturuş pozisyonunu aldı. Brady'nin söylediği sözler... JD'nin söylediği sözler... Lanet olsun, Cosette diğer kızlardan daha sabırlı olabilirdi ancak her şey bir yere kadardı. Kalbi kırılmıştı ve bunu söylerse iki oğlanın canını daha çok sıkacağını biliyordu. Derin bir nefes aldı genç kız ve poposundaki sızlamayı düşünmemeye çalıştı. Acaba kaç kızın poposuna öyle vurmuştu JD? Kaç kızı öyle kucağına oturtmuştu? Cosette yüzünün alev alev yandığını hissetti, nefes alıp vermekte zorlanıyordu. Hala bir parça şaşkınlık kırıntısı taşıyan gözlerini önce JD'ye çevirdi, her zamanki gibi umursamaz ve sinir bozucuydu. Brady ise düşünceli, her zamanki gibi düşünceli. Visenya denen kızı düşünüyordu muhtemelen, bunu tahmin etmek zor değildi. Onunla arkadaş olmaya başladıkları günlerden beri kıza abayı yakmış olduğunu biliyordu Cosette. Bu yüzden belki de bu kadar utanç yaşamasında suçlu olan kişi kendisiydi. Arkadaşının ona asla bakmayacağını ve ona asla dokunmayacağını tahmin edememişti. Belki de Jack beynimin de amına koymalı. Derin bir nefes aldı Cosette ve masasındaki dandik biradan koca bir yudum aldı, geğirme isteğini bastırarak yüzünü buruşturdu, sonra da masadaki sigara paketinden bir sigara aldı. Cebinden bir çakmak çıkardı, sigarasını her zaman ya Brady ya da JD yakardı ama bu koşullarda değil onlardan bir şey istemek, onlarla konuşabileceğinden bile emin değildi. Daha sarhoş olmalarını beklemekten başka yapacak bir şey yoktu, sarhoş olduklarında unuturlar ve normalde olduklarından on kat daha tatlı oluverirlerdi.

    Cosette daha fazla beklemeye dayanamayacağını anladığında sigarasını dudakları arasına sıkıştırdı ve JD'den yana bakmayı bir kez bile düşünmeden ayağa kalktı. Elini Brady'nin göğsüne hafifçe sürttü ve "Benimle gelsene," dedi sesini hafifçe yükselterek ve tuvaletlerin önüne geldiğinde kararsızca bir erkekler, bir de bayanlar tuvaletine baktı. Sonra hızla erkekler tuvaletine daldı, Brady için oraya girmek daha kolay olacaktı herhalde. Aradan birkaç saniye geçtikten sonra Brady elinde sigarası ve birasıyla içeri girdi ve gözlerini kısarak Cosette'e baktı. "N'oldu?" Cosette huzursuz bir şekilde kollarını göğsünde birleştirdi. "Orada çok kırıcıydın. Bana düzüşmek istediğini söyleyen sendin," dedi ve kaşlarını yukarı kaldırdı genç kız. Brady bir kahkaha attı ve birasını kafasına dikip, kutuyu yere attıktan sonra kıza doğru yürüdü. "Şaka yaptığımı biliyorsun, Cosette, hadi amaa..." Bir elini kızın boynuna yakın bir yere koydu ve bir elini de dudağına götürüp parmakları arasındaki sigaradan derin bir nefes çekti Brady. Başını öne eğdi, yüzleri öpüşecek kadar yakın bir mesafedeydi. Cosette nefesini tuttu ve Brady'nin gözlerine baktı. Arkadaşının ona yakınlaşmasını engelleyip, oradan uzaklaşabilirdi ama orada kalmak istiyordu nedense... Brady ile öpüşmek. Ben dünyanın en boktan arkadaşıyım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bradley Bristow
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Bradley Bristow


Mesaj Sayısı : 23
Kayıt tarihi : 22/03/13
Nerden : united kingdom. of his own.

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyC.tesi Mart 23, 2013 11:07 pm

    Bunun onu harekete geçireceğini tahmin etmişti Brady. Jack'te her erkek gibiydi işte, bir şey elinin altındayken uzanıp almaya üşenirdi ama kaybettiğini sandığı anda vahşi bir ayı gibi saldırıya geçerdi. Jack, ayı ifadesini tam olarak karşılıyordu açıkçası. Cosette'i vahşice kucağına çekip poposuna bir şaplak atarken Brady gülmeden edemedi. Gerçi Cosette'in bu durum hakkında bok gibi hissediyor olabileceğini tahmin ediyordu, eğer daha önce onun Jack'e bakışlarını yakaladığında doğru şeyi farkettiyse... Neyse ne. Jack'in özgüvenine hayran olmamak imkansızdı. Kocaman dişleri, ağlayacakmış gibi görünerek attığı kahkahaları ve küfürleriyle meşhurdu. Gerçi, kimse onun çekici olmadığını iddia edemezdi, saçları yağ küpüyken ve günlerdir duş almamışken bile bir sürü kızı götürmüştü. Kızların salaklığı. "Benimle gelsene," Kızın göğsünü sıyırıp geçen eliyle beraber irkilip doğruldu Brad. Jack'in tavrından sonra ne durumda olduğuna bakmamıştı doğrusu, onu önemsemediğinden değil, beyni her zaman anlaşılmaz bir sürü düşünceyle kaplı olurdu zaten. Jack'in bakışlarına omuz silkerek karşılık verdi ve sigarası dudaklarının arasında, birası elinde Cosette'in peşinden yürüdü. Cosette erkekler tuvaletine girdikten hemen sonra, arkasından girerken kaşlarını merakla kaldırmıştı Brad. "N'oldu?" Durum karşısında daha detaylı bir soru sorması gerekiyordu belki ama, belki de Cos sadece Jack'e bok gibi davranmaması gerektiğini iletmesini isteyecekti. Kim bilir? "Orada çok kırıcıydın. Bana düzüşmek istediğini söyleyen sendin," Tepkisi şok ve irkilme olmalıydı muhtemelen. Fakat o kocaman bir kahkaha patlattı. Damarlarında epey az alkol dolanıyordu, otlu sigaralardan birine denk gelmemişti ama başı tuhaf bir şekilde dönüyordu. Birasını bitirip kutuyu gözlerini Cos'dan ayırmadan yere fırlattı. "Şaka yaptığımı biliyorsun, Cosette, hadi amaa..." Konuşmak için parmaklarının arasına kıstırdığı sigarayı ait olduğu yere götürürken, bir elini arkadaşının omzuna koymuştu. Duruma şaşırarak başını öne eğdi ve o an, erkekler tuvaletinin lağım ağırlıklı kokusu, sigara dumanı ve biranın aroması arasında Cosette'in kokusunu duyumsadı. O an olanlar olacaktı, neredeyse. Daha yarısına bile gelmemiş sigarasını lavaboların içine fırlattı, asla böyle bir şey yapmazdı; sigaraları onun bebekleriydi. Bir elini kızın çıplak beline koydu ve ani bir hareketle vücudunu onunkine yapıştırdı. N'aapıyorum ben ya? Dört senedir arkadaşıydı Cosette'in, Jack'in de öyle. Hep onlar gibi başkasını bulamayacağını düşünmüştü ve ikisine de yaklaşma girişiminde bulunmamıştı. Jack'e yaklaşmamak için kendini zor tutuyordu tabi, meh. Dudakları, Cosette'in kırmızı ruja bulanmış dudaklarına yaklaşırken durmayı başardı. Ne kadar zor! Bir yerleri hareketlenmeye başlamıştı bile ve Cosette'e rezil olmamak için kızdan, ona yaklaştığı hızda uzaklaştı. Elini uzatıp uzun saçlarını darmadağın etti. Cosette dudaklarını araladığında ise, neredeyse aralarındaki şey gözle görünecek haldeydi. Kıvılcım mı, ne boksa. Ağır çekimde uzanıp baş parmağıyla dudağındaki ruju çenesine doğru yaydı. "Siktir." diye mırıldandı gözlerini Cosette'in dudaklarından ayıramadan. Sonra silkindi, kendine gelmedi ama öyleymiş gibi yaptı. "Hadi bebeğim, istediğin bu değil miydi?" Kızın elini yakaladı ve tuvaletin kapısını sertçe iterek çıktı. Bir şey olmuş değildi ama Jack böyle düşünmeyecekti. Az önce yaşananları uzaktan izleyen biri Brady'nin ne kadar çük beyinli olduğunu haykırabilirdi ama şöyle bir gerçek vardı; Cosette onun için çok değerliydi ve kıza karşı hisleri, anlık bir cinsel çekimden öteye gitmezdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jack Daniels
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf



Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 23/03/13

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyPaz Mart 24, 2013 9:05 pm

    JD, Brady'nin yaptığı sersemlikleri pek fazla takmamış görünse de içinde patlayan duygulara hakim olmak elinde değildi. Gözü Cosette'nin üzerindeydi fakat genç kıza bakamıyordu. İçinde oluşan pişmanlık duygusu attığı şaplaktan dolayı değildi, ki zaten bunu her hoş kıza yapardı. Belki de Brady kadar anlayışlı olamadığı için pişmandı kendinden. 'Siktir et. Sen busun JD.' Nefesini kontrol etmekte güçlük çekmesi belki de barın dumanlı havasından olabilirdi. Fakat kendi de biliyordu, içindeki duygu bir şeyleri kaybetme duygusuydu. Gerçi hiçbir zaman takıntılı bir insan olmamıştı. Söz konusu Brady ve Cosette olduğunda ise işler değişiyordu. 'Aman be JD, taktığın şeye bak.' Kendisiyle konuşmaya başladığını farkedince bir kahkaha atıtı, masanın üzerinde bulunan sigara paketinden bir sigara alıp cebinden çıkardığı çakmak ile sigarasını yaktı. Müziğin ritmiyle hızlanan ışıklar gözlerini karartmıştı, ne Cosette'yi ne de Brady'i ned görebiliyordu. Kulağına gelen kesik sesler her şeyi anlatıyordu gerçi. "Benimle gelsene." Gözlerini sesin geldiği yöne doğru çevirdiğinde gördüğü manzara hiç hoşuna gitmemişti. Tabii ki Cosette umrunda değildi. Umrunda olan şey, Brady'nin asılmak için yanlış kızı seçtiğiydi. JD'nin yatmadığı kızlarla Brady asla yatamazdı. Kafasını hızla yana çevirip sigarasının zehrini içine çekti. Yanından ayrılan dostlarına göz ucuyla baktıktan sonra yumruk yaptığı elini hızla masaya vurdu. "Lanet olsun!" Devrilen bira şişelerinin gürültüsüyle irkilen yan masadaki gençlerin kendisine bakmakta olduğunu gördüğünde mimiklerini maksimum derecede kullanarak birikmiş öfkesini dışarı vurdu. "Sikerim böyle işi, önüne dön budala."

    Gözlerini tuvaletin bulunduğu yerden ayırmayan JD, iki gölge gördüğünde başını hemen önüne çevirdi. Gözleri hala masaya yaklaşmakta olan iki gölgenin üzerindeydi. Sigarasının izmaritini yere atıp ayağıyla bastıktan sonra masaya oturan iki gence bakmaya başladı. Brady dudaklarını hafifçe yalarken, Cosette'nin dağılmış ruju daha dikkat çekici gelmişti genç adama. Sinirle ayağa fırladıktan sonra sandalyenin başına astığı çeketini aldı. "Düzüşmeye devam edin, piçler." Arkasına bakmadan ilerlerken içinde hissettiği öfkenin, müziğin sesinden daha yüksek seste olduğunu hissediyordu.


OUT.:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cosette Bradford
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Cosette Bradford


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 23/03/13

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyPtsi Mart 25, 2013 4:45 pm

    Pekala, istediği şey Jack'in gitmesi değildi, üstelik bu kadar öfkeli bir şekilde. Şaşkınlıkla kapıdan hızla çıkıp giden Jack'in arkasından bakakaldı Cosette, ardından Brady'e dönüp kızmayı düşündü ancak bunu yapmayacak kadar yorgun hissediyordu kendini. Ayağa kalktı ve barmenden oradaki en sert içkiyi istedi. Burada dandik bira dışında başka şeyler de vardı herhalde, değil mi? Barmen ona içki bardağını uzattığında bir dikişte midesini yakıcı sıvıyla doldurdu, ardından bir tane daha istedi. Brady hala orada oturuyordu, bir sigara daha yakmıştı. Cosette gergin bir şekilde içkiyi tekrar kafasına dikti, bir tane daha istedi ve barmenin şaka dolu homurdanmalarına aldırmadan içki bardağını alıp Brady'nin yanına gitti. Arkadaşının yanına oturdu ve bir süre masaya baktı öylece, Brady de sessizliği bozmak adına bir şeyler yapacağa benzemiyordu. Cosette içki bardağını tekrar kafasına dikti ve bardağı masaya sertçe koydu. İlk defa o an, Brady dönüp genç kıza baktı ve hafif bir şaşkınlıkla "Bu kadar hızlı içme," dedi. Cosette'in ağzından hıçkırık mı yoksa kahkaha mı olduğu belli olmayan bir ses çıktı ve genç kız bir eliyle sıkıca ağzını kapattı gözleri kocaman açılırken. Çok hızlı içmiş olduğundan böyle hissetmesi normaldi, ancak o sarhoş kafayla bunun çok değişik bir şey olduğunu düşünmesi de bir o kadar normaldi. "Sssen bana ne yabıb yabamiycağımı söleyemessin..." Gözlerini zar zor açık tutarak parmağını Brady'e doğrulttu, aslında Brady'den çok farklı bir yere doğrultmuştu ancak Cosette o sırada Brady'i işaret ettiğine yemin edebilirdi. "Benn iyiyiimmm..." Cosette iki kolunu havaya kaldırdı ve çalmakta olan müzik eşliğinde oturduğu yerde dans etti. Ardından durdu ve hızla ayağa kalkıp barmenden yeni bir içki almak üzere sarsak adımlarla ilerledi. Tam barmene aynı içkiyi istediğini söyleyecekti ki, birinin onu kolundan sertçe tuttuğunu fark etti. Gözlerini kısarak arkasına döndü ve onu durduran kişinin Brady olduğunu gördü. Of, siktir. Cidden mi ya? "Bu gecelik bu kadar yeter, büyükanneni arıyorum." Cosette dehşetle Brady'nin boynuna atıldı, büyükannesine gitmek istemiyordu. Hiçbir yere gitmek istemiyordu. Tek istediği... ölene kadar içmek, kendini kaybetmek ve hiçbir şey hatırlamamaktı. "Hayııırrr. Büyükannem olmaaz," dedi başını Brady'nin göğsüne yaslarken. Tüm ağırlığını Brady'nin kollarına vermişti. "Beni büyükanneme götürrrme Bradyy, lütfenn." Cosette hıçkırdı ve derin bir iç çekti. Brady'nin onu dinlemesini umuyordu, bu gece gitmek istediği son yer eviydi. Evinde yalnızdı ve düşünecek zamanı oluyordu. Cosette ise düşünmek istemiyordu, ya da acı çekmek.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bradley Bristow
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Bradley Bristow


Mesaj Sayısı : 23
Kayıt tarihi : 22/03/13
Nerden : united kingdom. of his own.

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptyPtsi Mart 25, 2013 5:32 pm

    "Düzüşmeye devam edin, piçler." İşte bu beklediği tepki değildi. Lise 2. sınıfta Jack'in haftalardır kestiği ve yatağa atmak istediği kızla öpüşürken yakalandığında bile arkadaşı böyle bir tepki vermemişti. O öfkeyle bardan çıkarken Brad yerinden kıpırdamadı çünkü bu haldeyken konuşmaya kalkışacak olurlarsa, burnunun kırılacağı muhtemeldi. Malum, JD hiçbir duygusunda olmadığı gibi öfke konusunda da kontrol sahibi değildi. Cosette'in tezgaha gittiğini görünce bir an için onun gibi şokunu tekilaya boğmayı düşündü ama sonra vazgeçti. Bayan Miller, torunuyla yalnızken deli gibi sarhoş olduğunu öğrenecek olursa saatler sürecek bir nutuk çekerdi. Kendi kendine küfrederek bir bira daha söyledi ve sardığı otlardan birini yakıp, gözleri kapalı, boğulma tehlikesi geçirmiş birinin karaya çıkış anını canlandırıyormuş gibi bir nefes çekti. Az önce sarhoş olmaması gerektiğini düşündüğünü unutmuştu bile. Biraz daha gevşeyerek arkasına yaslandığında, Cosette masaya gürültüyle boş bardağını çarptı. "Bu kadar hızlı içme." Çok geç kaldığını Cosette tuhaf sesler çıkarıp gözlerini kısarak baktığında anladı. "Sssen bana ne yapıp yabamiycağımı söleyemessin... Benn iyiyiimmm..." Brady bir kahkaha patlatacak kıvama gelmişti, kızın oturduğu yerde dansetmesini yarı kapalı gözleriyle izlerken dudaklarından silinmeyen bir gülümseme vardı hatta. Kız yerinden tekrar kalktığında, Brad artık saf alkol içmeye kalkışabileceğinden korkarak peşine takıldı. "Bu gecelik bu kadar yeter, büyükanneni arıyorum." Beyni boşalmıştı ve başı hafiften dönüyordu. Tek istediği Cosette'i güvenli evine bırakmak ve kendi boktan dairesine dönüp kanepesinde sızmaktı. "Hayııırrr. Büyükannem olmaaz. Beni büyükanneme götürrrme Bradyy, lütfenn." Baş belası arkadaş kategorisinde Cosette başı çekiyordu, şikayetçi olduğundan değil ya. Vücudunun tüm ağırlığını üzerine veren kızın sırtını anaç bir tavırla sıvazladıktan hemen sonra koluna girdi.

    Yaklaşık yarım saat sonra Brad bir kolunu Cosette'in beline sarmış onu ayakta tutmaya çalışıyor, diğer eliyle ise anahtarını kapı deliğine sokmaya çalışıyordu. Cosette inat etmeye devam edince Brady onu da yanında götürmeye karar vermişti, sızmadan önce Bayan Miller'ı arayıp Cosette'in onla olduğunu söylemeyi umuyordu. "Bidakka için yerinde dursana be kızım." Cosette, kapının yanından geçen su borusuna sarılmıştı, hatta az sonra Brad'in gözlerinin önünde su borusu ve Cosette'in french kiss sahnesi oynanacakmış gibiydi. Sonunda kapıyı açmayı başardığında, Cosette'i kolundan yakaladı ve ışığı açmadan onu kanepeye yatırıp dış kapıyı iyice kilitledi. Kayıp vakası yaşamak isteyeceği son şeydi. Evden çıkmadan önce bir yerlere sokuşturduğu ev telefonunu bulması beş dakikasını aldı, bu sırada Cosette karanlıkta kalkmış bir şarkı mırıldanıyordu, aynı zamanda dans ediyor ya da korsan taklidi yapıyordu. İkincisi hakkında pek emin değildi. Bayan Miller'ın telefonuna telesekreter çıkınca boğazını temizledi. "İyi geceler Bayan Miller, Ben Brad. Bristow. Cosette'in benimle olduğu söylemek için aradım. Biraz rahatsızdı ve şimdi... Uyuyakaldı. Evet. Karnı mı ne ağrıyormuş. Sabah sizi aramasını söylerim." Derin bir nefes alarak telefonu yerine bıraktı ve yeni bir sigara daha yaktı. Başı sanki birden daha çok dönmeye başlamıştı. Kendini az önce Cosette'i yatırdığı kanepeye bırakıp gürültüyle esnedi. "Şşş, uyumayı düşünüyor musun?" Kızın etrafında dönerek söylediği şarkı Brad'in kafasında yavaş yavaş yerini buldu ve komşularının küfretmesine sebep olacak bir kahkaha attı. "Hey ho ho ho bir şişe dolusu rom! Korsanın işini bitirmiş içki ve şeytan." Şarkıyı Karayip Korsanları mı ne, o filmden hatırlıyordu. Hatta Cosette'le birlikte izlemişlerdi, JD bir kızı halletmesi gerektiğini söyleyerek gelmemişti. Gülerken birden şarkının sözlerinin duruma epey uyduğunu farketti. Korsanla kendisi ve Cosette'i kastederse, içki ve şeytani bir plan yüzünden Jack'i ölesiye kızdırmışlardı. Kim bilir kaç gün telefonlarını küfrederek açacaktı?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cosette Bradford
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Cosette Bradford


Mesaj Sayısı : 24
Kayıt tarihi : 23/03/13

we are young, we run green. Empty
MesajKonu: Geri: we are young, we run green.   we are young, we run green. EmptySalı Mart 26, 2013 12:36 pm

    "Hey ho ho ho bir şişe dolusu rom! Korsanın işini bitirmiş içki ve şeytan." Cosette kıkırdadı ve Brady'nin ona eşlik etmesine sevinerek şarkıyı söylemeye devam etti, kendisini kaybetmiş durumdaydı. O sırada yaptığı her şeyin farkındaydı ancak beynini kontrol edemiyordu, sarhoş olmak çok boktan bir şeydi. Ama bir o kadar da güzel ve rahatlatıcı. Ertesi sabah korkunç bir baş ağrısı ile uyanacak ve hiçbir şey hatırlamayacak olması sevindirici mi, yoksa üzücü müydü bilmiyordu genç kız. Ancak bildiği tek bir şey varsa o da, o sırada o gece yaşayabileceği en mutlu anları yaşıyor oluşuydu. Brady'nin evine daha önce milyonlarla kez gelmişti ancak kendisini hiç bu kadar rahat hissetmemişti daha önce. Karanlıkta dengesiz adımlarla tuhaf dansını yapmaya devam etti, ta ki ayağı bir şeye takılana ve Cosette kendisini Brady'nin üstüne düşmüş halde bulana kadar. Genç kız bir kahkaha attı ve Brady'nin üzerinde doğrulup, gözlerini kıstı. Sanki o karanlıkta onun yüzünü görebilirmiş gibi. "Of be Cosette, biraz dikkat etsene," dedi Brady boğuk bir sesle. Belki de genç adam uyumuştu ve Cosette onu uyandırmıştı. Genç kızın umurunda değildi, yine kıkırdadı ve Brady'nin yüzüne doğru yaklaştırdı kendisini. "Bradyyy yüzünü bulamıyoruuuum..." Bir koluyla Brady'nin karnına yaslandı ve bu Brady'nin acı dolu bir 'Auv' desi çıkarmasına neden oldu. Eh, Cosette her ne kadar hafif bir kız olsa da tüm ağırlığını çocuğun üstüne vermişti, bu normaldi. Diğer elini öne uzattı genç kız ve Brady'nin dudaklarını buldu elleri. Yumuşak dudakları. Cosette derin bir iç çekti ve o sırada bir tekila bardağı daha olmasını diledi elinden. Ancak tekila yoktu, onun yerine Brady vardı. Tatlı yüz Brady. "Ah, işte buradaa. Dudaklarını buldum Brady!" Cosette aniden kendi dudaklarını Brady'nin dudaklarına yaklaştırdı ve genç adamı öpmeye başlarken, son derece rahat olduğunu fark etti. Bir rüya gibiydi... Ve Cosette ne zaman rüyasında bir erkekle öpüşse ya da sevişse böyle rahat olurdu. Belki de bir rüyaydı bu, kim bilir? Gerçeklikten son derece uzak olduğu kesindi, yoksa Brady neden onun öpücüğüne karşılık verirdi ki? Brady'nin onu kollarıyla sardığını hissettiğinde, ancak o zaman rahatlıkla gözlerini kapatarak kendisini bıraktı Cosette, artık düşmekten korkmasına gerek yoktu. Bir an için Jack geldi aklına, kalbi o zaman panikle atmaya başladı ancak hemen sonra sarhoş beyni başka şeylere odaklanmaya karar verdi. Başka birine. Cosette yeniden gevşedi ve beyni de ona bu konuda yardım etti. Lanet olası, piç kurusu Jack. Beni sevebilirdin. Benimle olabilirdin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
we are young, we run green.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Abigail Green
» nobody likes green.
» gabrielle green
» gabrielle green ftw

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: 004. :: CLUBBING-
Buraya geçin: