soygun!!!!!

"O planı inceleyip eksiklerini giderdim! Gördüğün gibi maske takıyoruz bizi kimse tanıyamaz."

Gotham City Sirens, yarasa adam ve onunla ilgili her şey koleksyonunun gozbebeğiydi. Lakin ilk serisindeki eksikleri göz ardı edemezdi, çünkü ÇOK fazlaydılar.Bu yüzden uygun fiyatlı bir çözüm düşünmüş, romanlara vereceği parayı kostüme vermiş, gelecek cadılar bayramı partisi için de tekrardan masrafa girme zahmetinden kurtulmuştu... Nohayet kaşıntısına bir çare bulunca, Baboom'a doğru ilerlemeye başladı. Arkasına dönüp Dawson'ı kontrol etme gereği duymamştı çünkü genç bay Higuette iyi bir dosttu ve iyi dostlar dostlarının kıçını açıkta bırakmazdı. Ya da öyle bir şey...

Baboom Comics, yedi yaşında agisinin peşinden girdiği o ilk kutsal günden beri Woody'nin rüyalarının gerçekleştiği mekandı. Binayı içi ve dışı ayrı ayrı olmak üzere oldukça iyi tanırdı. Zaten bu sayede, henüz dahiyane planının aklına geldiği ilk saniyede, su tabancalarını evde doldurmak yerine mağazanın beş adım ilerisindeki çeşmeden doldurmaya karar vermişti. Çünkü Woodster Jones işte böyle tutumlu, böyle düşünceli bir insandı... Dawson'ın içeri girdiğini görüp hızlandı. Koşarken plastik çizmeleri ıslanmış zeminde onu koruyamadı ve genç adam kaydı. Tanrı'ya şükür poposu ıslanmamıştı. Öylesi bir durum ihtimalinde, resil olması kaçınılmazdı! Kendinden emin bir edayla içeri girdi ve senelik klasiklerin bulunduğu satılık olmayan efsaneler reyonuna yürüdü. Gür sesiyle konuşurken kendinden emin duruşu göz dolduracak cinstendi.

"Taleplerimiz kesin ve net. Sirenleri istiyoruz. İlk cilt! Aksi taktirde, klasiklerin topuğuna sıkarım. Yaparım."

Beş saniye ne zamandan itibaren başlıyor diye sormak istediyse de, süresini bu şekilde tüketmek istemiyordu. Sarışın çocuğu tanıyordu, gerçi burada çalışan diğer dövmeli ve büyük ağızlı çocukla karşılaşmayı ummuştu. Eğer şu an o burada olsayı, büyük ihtimalle plan daha seri ilerdi. Yaka kartında Hills yazan genç adam da Woody gibi fazla zeki durmayan türdendi... Homurdandı. Su tabancasının gerçekten dolu olduğunu göstermek için tezgahtara doğru salladı. Suyun plastiğin içinde çalkalanırken çıkartığı sesi belli belirsiz bir ritimle harmanlarken Dawson'un kolları arasında sakince bekleyen inanılmaz uslu rehinelerinin kimliğini çıkarmaya çalışıyordu. Kıvırcık saçlı mavi gözlü çocuk onu tanıyamazdı. Woody'nin suratı tamamen kırmızı kumaşla kaplıydı çünkü...

"Samuel naber ya, Lada'nın saçı yeşil mi olmuş ne olmuş o?"