numb

Tek başına kaldığı –bazı zamanlarda genelde evinde hep bir misafiri olur- apartman dairesinde telefonunun bir türlü değiştirmeyi unuttuğu aptal mesaj sesiyle açtı gözlerini. Yattığı yerden doğrulup hangi ara takmış olduğu hakkında en ufak bir fikrinin dahi olmadığı güneş gözlüğünü yüzünden çıkarıp yatağın yanındaki komidine koymak için elini uzatmıştı ki bir şeylerin yanlış olduğunu fark etti. Etrafına baktı ev sahibinin boyamasına izin vermediği içinde kusma hissini uyandıran kum beji rengi olduğunu söyledikleri duvarlar, lacivert ve krem rengi ağırlıklı bir dolap, makyaj masası, tül perdeler evet burası kendi odasıydı ama gece yatağında değil de yerde yatmıştı sırtında ki ve boynunda ki bu ağrının nedeni şimdi anlaşılmıştı. Muhtemelen gece eve kafası bi’ milyon geldiği sırada yatağına diye yere yatmıştı bu ilk defa olan bir şey değildi ama yerde değil de genelde oturma odasında ki kanepede uyanırdı. Biraz uzağında yerde duran neredeyse içinde ki her şeyin dökülmüş olduğu çantasından telefonunu çıkardı ve gelen mesaja baktı geçen gece tanıştığı üniversiteli çocuktandı. Yerden kalkıp mutfağa doğru yürüdü Gia mutfak dolaplarını karıştırarak kas gevşetici olduğunu düşündüğü hapı ağzına attı ve sürahiden doldurduğu suyu içti. Odasına geri dönüp dolabını açtı, beyaz yakalarının siyah olduğu ipek gömleğini ve mini eteğini giydikten sonra banyosuna gidip yüzünü yıkadı, dişlerini fırçalayıp, saçlarını düzeltti. Çantasının içine cüzdanını, telefonunu ve gerekli olacağını düşündüğü birkaç şeyi koyup saate baktı sekizi biraz geçiyordu. Bütün gün uyumuş olmalıydı. Mutfak tezgâhının üzerinde ki anahtarları alıp evden çıktı.

Normal şartlarca asla takılmayacağı ama bu gece ki partiye giriş bileti olan üniversiteli fazla zeki olmayan oğlanın baldırının biraz altında biten siyah eteğinin içine yavaşça giren elinden ne kadar rahatsız olsa da partiye girene kadar bir şey belli etmemek için bundan hoşlanmış gibi gülerken aklında ki tek şey o kapıdan girer girmez bu salağı postalayacağıydı. Adını bile hatırlamadığı üniversiteli Gianna’yı ani bir hareketle kendisine doğru çekinde Gianna afallamış bir şekilde bakakaldı. Dudaklarına değen dudakları içinde kusma hissini uyandırsa da başka bir şeyler düşünmeye çalıştı fakat genç adamın dişlerini boynunda hissedince geri bir adım attı. Bu yaptığı iğrenç bir şeydi kızların bundan hoşlandığını mı düşünüyordu gerçekten? Boyun ısırmak hiçte zevk verici bir şey değildi Tanrı aşkına! Belki de Gianna’ya karşısında ki insan ileri derecede bir gerizekalı olduğu için böyle gelmişti. “Gece daha çok uzun önce bi’ şu kapıdan içeri girelim.” Yüzüne yerleştirdiği sahte gülümsemeyle genç adamın koluna girdi ve caddenin karşısına geçip yürümeye devam ederken şok geçirmesine neden olan birini gördü. Vittorio, ne arıyordu ki burada? Gerçekten çok merak etmişti. Vittorio’nun attığı çığlık genç kızın yüzünde bir gülümsenin oluşmasına neden olmuştu az önce ki gibi sahte bir gülümseme de değildi bu. Ah be kızım, o sevişen sen miydin? Ben de kızın nasıl biri olduğunu hayal ediyordum, ıy!Vittorio’nun sözleri üzerine yüzünü buruşturarak başını hafifçe iki yana salladı ve eline aldığı bir tutam saçıyla oynayarak “Tatlım burada ne arıyorsun? Yoksa partiye mi gelmiştin? Görünen o ki seni içeri almamışlar ama.” Dedi ve ardından kocaman bir kahkaha attı Vittorio’nun cevap vermesini beklemeden az ileride iki iri yarı adamın durduğu yere doğru ilerlediler. Sonunda partiye girebileceği ve yanında ki salaktan kurtulacağı için gerçekten mutluydu. İçeriye girmek için bir adım atmıştı ki önünde beliren elle durdu ve şaşkınca karşısında ki iri kıyım adama baktı.

Gianna kendisinden geçmiş bir şekilde sinirle bağırıyor ve küfürler savuruyordu karşısındakilere. Güvenlikler ise bir an önce buradan gitmez ise sonunun kötü olacağını söylüyordu ama Gianna öylesine sinirliydi ki kimseyi duymuyordu bile. “Benimle dalga mı geçiyorsunuz? Liseliler giremezmiş içeri!” Böyle bir saçmalık olabilir miydi? Yani içeride ki eğlenmekten bir haber salaklardan bir yaş küçük olduğu için içeriye giremiyordu. “Seni orospu çocuğu eğer böyle yan çizeceğini bilseydim bana dokunmana asla izin vermezdim!” Gianna bağırıp çığırırken Vittorio'nun onu gülerek izlediğinin farkındaydı az önce güzelce ona hava atmıştı ama şimdi kendisi de içeri giremiyordu. Genç adama Gianna ile dalga geçmek için harika bir fırsat çıkmıştı ve bunu kullanacağına neredeyse emindi Gianna. Her zaman yaptığı gibi yine onunla uğraşacaktı ve sinirlerini bozacaktı. Aslında bundan çokta rahatsızlık duyduğu söylenemezdi. Evet, kızıyordu bazen haddini aştığı zamanlar oluyordu ki o gibi zamanların sonunda da Gianna'yı gayet güzel bir şekilde de eğlendiriyordu. "Zaten sizin en az içkileri kadar dandik partinize kalmamıştım." Gianna'nın az önce ki çirkef halini izlerken şaşkınlıkla ağızları açılan o iki güvenliğe ve gerizekalıya orta parmağını gösterip arkasını dönüp giderken Vittorio'nun oturduğu bankın önünde durdu. Bu kadar yol gelmişti sonuçta gecesinin boşa gitmesini istemiyordu. Genç adamın yanına oturdu Gianna. "Bana da bir bira ver."