Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Just Friends

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Gianna De Laurentis
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Gianna De Laurentis


Mesaj Sayısı : 197
Kayıt tarihi : 01/02/13
Nerden : LA

Just Friends Empty
MesajKonu: Just Friends   Just Friends EmptyÇarş. Şub. 06, 2013 7:14 pm




Just Friends
Gianna De Laurentis & Steven Storm
    Aptal aile yemeklerinden biri daha! Gianna daha ne kadar bu saçmalığı sürdüreceklerini çok merak ediyordu. Annesinin alırken ufak bir servet ödediği diğer mobilyalarda harika bir uyum içerisinde olan dikdörtgen masanın etrafına toplanmış annesinin yeni işe aldığı Fransız aşçının hazırladığı ünlü Fransız yemeği Beef Bourguignon yerlerken etrafa çöken ve Gia’yı inanılmaz derece de rahatsız eden kasvetli sessizliğin bozulmasını beklerken ilk adımı atmamaya kararlıydı genç kız. Çatalıyla vejetaryen olduğu için et parçalarını bir kenara ayırıp yemeğin içinde bulunan mantarları yerken buradan çıkar çıkmaz güzel bir vejetaryen lokantasına gitmesi gerekecekti. Gianna’nın burada olduğu akşam et içeren bir yemeğin yapılmış olması genç kızı sinirlendirmişti. Sanki vejetaryen olduğunu bilmiyorlardı. Bir saniye elbette bilmiyorlardı! Sevgili babası sözde iş seyahatleri diye Rus sevgilisine çakmakla, annesi ise sözde içinden bir parçayı yansıtan saatlerini, günlerini hatta haftalarını verdiği dudak uçuklatacak bir miktara satılan Gianna’ya hiçbir şey ifade etmeyen aptal tablolarıyla ve şoförleriyle sevişmekle o kadar meşguldüler ki elbette kızlarının vejetaryen olduğunu bilmiyorlardı. İlk sessizliği bozan kişi annesi olmuştu, yeni başlamış olduğu ailesine olan güçlü sevgisini ve onun gibi aptalca şeyleri resmedeceği bir tabloya başladığını söylemişti. Bu Gia’nın zerre kadar ilgisini çekmiyordu. Bir an önce bu yalanlarla dolu saçmalığın bitmesi için Tanrı’ya yalvarıyordu içinden. Aslında bunu neden yaptığını da bilmiyordu Gianna din, inanç gibi şeylerden uzak bir şekilde büyütülmüş kimse sen bu dine mensup birisin dememişti ve o da kendisine en mantıklı gelen inanç sistemini; Deizm’i seçmişti. Ve inancına göre Tanrı insanlığa müdahale etmezdi. Annesinin ve babasının ona sorduğu okul ve sosyal hayatıyla ilgili sorulara kısa ve öz cevaplar verirken bu olay gittikçe canını sıkmaya başlamıştı. Babası sözde iş için gitmiş olduğu bilmem ne adasından bahsetmeye başlayınca Gianna dayanamamış ve söz karışmıştı. “Ah şu sarışın piliçte yanında mıydı baba?” Bay De Laurentis kızının sözlerini işitince kendi sözlerini bir kenara bırakmış ve tam kızına bir şeyler söylemek için ağzını açmıştı ki Bayan De Laurentis eşinin konuşmasına müsaade etmeden kendisi atlamıştı lafa. “Babanla konuşurken sözlerine dikkat et Giovannetta!” Bu cidden saçmalıktı! Hâlâ o adamı savunduğuna inanamıyordu Gianna, hoş kendisinin de aşağı kalır yanı yoktu belki bu yüzdendi bu tavrı. Annesi ve babası senelerdir aynı yatağa dahi girmiyorlardı. Gia küçük bir kızken annesinin ve babasının birbirlerine romanlarda ve filmlerde olduğu gibi destansı bir şekilde aşık olduklarını sanıyordu. Ama bu evlilik bir aşk evliliği değil tamamen karşılıklı çıkarlara dayalı bir evlilik olmuştu. Birbirlerine sadece saygı besleyen sorumluluk sahibi iki kişinin evliliği ne kadar sağlam olabilirse onlarınki de bir süre boyunca böyle olmuş ve zamanla birbirlerine duydukları saygıyı da kaybedip işi iyice çirkinleştirmişlerdi. Annesi boşanma lafını ağzına dahi almıyordu, babasının da hiç bu konudan söz ettiğini duymamıştı. Gianna bacakları üzerine serili olan mendili masanın üzerine atıp oturduğu sandalyeden kalktı. “Daha neden rol yapıyorsunuz anlamıyorum herkes babamın sarışın Rus bir mankeni becerdiğini biliyor! Bu aptal aile yemekleriyle ve özel davetlere adeta mükemmel bir aile ve çift gibi katılınca kimse sizin gerçekten öyle olduğunuzu düşünmüyor!”



    Çantasını kapıp evden dışarı çıkarken nereye gideceği ya da ne yapacağı hakkında en ufak fikri dahi yoktu sadece buradan uzaklaşmak istiyordu. Bir bara gidip geceyi geçirecek birini bulabilirdi belki. Seks çok olağan bir şeydi Gianna için ama kolay biri değildi birçok konuda olduğu gibi erkekler konusunda da oldukça seçici biriydi. Birlikte olacağı adamı o seçerdi. Eliyle taksiye durması için işaret yaptı ve arabaya binip şoföre gidecekleri yeri söyledi. Başını cama yaslayıp kaldırımda yürüyen insanlara baktı. LA’de her türlü insanı görmek mümkündü. Sürtükler, keşler, elit kesim, fakirler, zenginler ve daha niceleri. Bir insanın oluşturduğu etnik gruplar Gianna bunların hangisinin içerisindeydi emin değildi, pekâlâ kabul ediyordu içerisinde sürtük bir yanında olduğunu. Bundan rahatsızlık duymuyordu Gia ‘sürtük’ yanını da seviyordu. Şoför arabayı durdurup geldiklerini söylediğinde Gianna iç geçirdi ve geçenlerde aldığı siyah elbisesiyle uyumlu clutch çantasında tutarın biraz üstünde bir miktar para çıkarıp şoföre verdikten sonra arabadan inip bara doğru ilerledi Gianna. Buram buram içki kokan bara girdiğinde tanıdık birkaç kişiyi görüp selam verdi ama yanlarına gitmedi. Çünkü gözüne başka biri çarpmıştı. Steven. Gianna’nın Steven’a verdiği değer ölçülemezdi bile aralarında farklı bir ilişki vardı. Gianna garip bir şekilde çok güveniyordu ona. Kimseye anlatmadığı şeyleri bile anlattığı oluyordu, çünkü Steven anlıyordu onu ve dinliyordu. Bazı geceleri birlikte geçirdikleri de oluyordu ama elbette ilişkileri sadece arkadaşlıktan ibaretti, sevişiyor olmaları birbirlerine aşık olduklarını ya da hoşlandıklarını göstermezdi. Kalabalığı yarıp bar taburesinde oturmuş içkisini içen arkadaşına doğru ilerledi. Çantasını barın üzerine bırakıp genç adamın yanında ki boş tabureye oturdu. “Bana bir içki ısmarlamayacak mısın tatlım?” Bu gürültülü ortamda sesini duyurmak için bağırmak zorunda kalmıştı Gianna ve bu da boğazlarında bir yanma hissinin oluşmasına neden olmuştu. Steven Gianna’ya döndüğünde genç kız arkadaşının bakışlarından yanına oturanın Gia olduğunu bir anlığına fark etmemiş olduğunu anladı. Bu gürültü de sesin Gianna’ya ait olduğunu anlaması neredeyse imkansızdı zaten. Genç adamın yüzüne yayılan gülümsemeyi gördüğünde Gia “Hadi ama cidden bir içkiye ihtiyacım var.” Dedi.

    Gianna; #274361
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steven Storm
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Steven Storm


Mesaj Sayısı : 126
Kayıt tarihi : 05/02/13

Just Friends Empty
MesajKonu: Geri: Just Friends   Just Friends EmptyÇarş. Şub. 06, 2013 8:44 pm

“Akşam geç gelirim. Beni beklemeyin.” Kapıyı arkasından kapatırken babasının homurtularını da duymamayı başarmıştı Steven. Adam son günlerde ayık gezmiyor olmuştu. Ve böyle zamanlarda neler olduğunu biliyordu Steven. Abisi üniversiteye gidip kendisini kurtarmış olabilirdi ama kendisi bunları çekmek zorundaydı ve babasına da bakmalıydı. Annesinin de gidip kendisini kurtarmış olduğu için mutluydu. Gelecek hafta yeni sevgilisiyle nişanlanacak ve birkaç ay içinde de yeni hayatını tamamen sağlamlaştıracaktı. Onlar için mutluydu Steven. Mutluydu işte! Peki niye kendisi bunları çekmek zorundaydı? Yediği yumruklar ya da tokatlar yetmiyor muydu? Babasının sarhoş ağzıyla ettiği küfürler ve anlamı bile olmayan hakaretler yetmiyor muydu? Niye bunları çekmek zorundaydı? Apartmanın merdivenlerini inerken ses çıkarmamaya dikkat etti. Kirayı geciktirmişlerdi ve evden atılma riskleri her gün artıyordu. Babası bu durumdayken bir rol alamazdı. O günler artık bitmişti. Kendisi bir şeyler yapmalıydı. Abisine borçluydu bu durumda. Adam çalışıp para kazanıyor ve bu kazandığı paranın çoğunu onlara gönderiyordu. “Teşekkürler abiciğim,” diye mırıldandı, cebinden çıkardığı parayı gözünün önünde sallarken. Kendisi için de içki parası çıkıyordu işte böylece. En azından buna hakkı vardı!

Barın kapısından içeri girdiğinde o tanıdık gürültü sarmıştı etrafını. Ruh hali bir anda dağılmış gibi görünüyordu. Hafifçe gülümseyerek birkaç adım atıp etrafı izledi. Okuldan birkaç kişi vardı ama pek sosyalleşecek halde olmadığını biliyordu en azından. Bara doğru gidip etrafı boş olan bir tabureye dayadı kıçını. “N’aber Paul? Bir tane bira versene.” Barmen gülümseyerek barın altında duran dolaptan bir şişe çıkarıp Steven’ın önüne koydu. Güvenilir olmak böyle yerlerde işe yarıyordu ve Steven de Paul için önemli işler yaptığı için sınırsız krediye sahipti. Gerçi bu akşam kendisi ödemeyi planlıyordu önemli bir şey olmazsa. Genç adam nasıl olduğunu sordu ama sadece başını sallamakla yetindi Steven. Barmenler iyi dinleyicilerdi ama bu durum kimsenin bilmesi gerekmeyen bir durumdu. İşleri olmayan insanlardan yardım dilenmezdi Steven. Aslında kimseden yardım dilenmezdi. Aciz birisi değildi ve ne olursa olsun olmayacaktı. Üçüncüye geçtiğinde barmen Paul’den çok hızlı olduğuyla ilgili imalı bir uyarıyla karşılaştı Steven. “Parasını ödeyeceğiz, merak etme.” Cam şişenin üzerindeki buğularla oynarken neredeyse sonuna geldiğini fark etmişti. Gerçekten de hızlı gidiyordu. Sarhoş olacağını zannetmiyordu ama bu kadar hızlı gitmek hiçbir zaman iyi sonuçlanmazdı.

Yanıp sönen ışıklar göz oyunu oynamaya başlamıştı bile. Daha çok önünde duran şişeye odaklandığı için etrafını izlediği ve ışıklardan rahatsız olduğu söylenemezdi ama dikkat dağınıklığı lanet bir şeydi. Şişeye odaklanma süresi sadece saniyelerle ölçülüyordu. Yanında bir karaltı gördüğünde gözünün ucuyla o tarafa baktı ama pek de bir şey gördüğü söylenemezdi. Kendisine doğru gelen sesin etkisiyle hafifçe o tarafa doğru çevirdi başını. Işıklar yanıp sönüyor ve görüşünün içine ediyordu ama bu tanıdığı biriydi. Çok iyi tanıdığı biriydi hem de. Suratına kocaman bir gülümseme yerleştirerek “Güzelim,” dedi. Gia’ya o kadar çok değer veriyordu ki neredeyse aşık olduğunu sanabilirdi ama aralarındaki ilişkiyi böyle saçma sapan bir düşünceyle zedelemek istemiyordu Steven. Ona güveniyordu. Yediği dayakları anlatacak kadar güveniyordu. “Bir şişe viski ve iki tane bardak, Paul. Gerisini ben hallederim.” Adam gülümseyerek dolaptan kahverengi, büyük bir şişe ve iki tane bardak çıkarıp Steven’ın önüne koydu. Bir süre buralara uğramaması gerektiğini bildiği için barın diğer tarafına doğru hareketlenmişti. Şişenin kapağını açıp kıza doğru tuttu. “Annenler nasıl?” Pek umursadığı söylenemezdi ama bir yerlerden başlaması gerekiyordu ve Gia’yı bara getirecek yegane durum da ailesiyle ilgili oluyordu genelde. Başka bir şey varsa da, eh bütün gece onlarındı.

Bu da Steven: #0B3B17
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gianna De Laurentis
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Gianna De Laurentis


Mesaj Sayısı : 197
Kayıt tarihi : 01/02/13
Nerden : LA

Just Friends Empty
MesajKonu: Geri: Just Friends   Just Friends EmptyPerş. Şub. 07, 2013 7:49 pm

    Steven içkileri söylerken Gia eline aldığı bir tutam saçıyla oynayarak bara yaslandı ve çılgınca dans eden kalabalığa baktı. Herkes kendisinden geçmiş bir şekilde adeta ne yaptıklarını bilmeden saçma saçma hareketlerle dans ederken Gianna bu rezilliğe gülümsedi ve oraya gidip nasıl dans edilirmiş göstermek istese de önce biraz kafa olması gerekiyordu; üzerindeki gerginliği atmak için. Saçıyla oymaya devam ederken Steven’in sorusuna cevap vermeden önce az önce doldurduğu içki bardağını uzun ve ince parmakları arasına alıp dolgun dudaklarına götürdü ve kocaman bir yudum aldı. Gözlerini devirerek aklında kelimeleri toparladı. “Her zaman ki gibi yapmacıklar.” Diye mırıldandı Steven’in duyacağı bir şekilde. Steven’a ailevi problemlerini rahatlıkla anlatabiliyordu çünkü anlıyordu. Onunda harika bir ailesi olduğu söylenemezdi aynı sorunları paylaşıyor sayılırlardı. Ona bu denli yakın olmasının en büyük nedenlerindeydi belki de bu. Ortak bir yanlarının olması; sorunlu aileler. “Ne kadar öyle gözükmeye çalışsalar da hiçbir zaman gerçek bir aile olamayacaklar.” Pek umurunda olduğu söylenemezdi sadece bu yalanlarla dolu saçmalığa onu da alet ediyor olmaları sinirlerini bozuyordu. Gianna aile ortamından o kadar uzak büyümüştü ki onun aile kavramı kitaplarda okuduğuyla sınırlıydı sadece. Ve okuduğu kitaplarda ki ailelerin kendi ailesiyle hiçbir alakası yoktu. Tıpkı okuduklarında ki gibi ufacık bir evde kıt kanaat geçinip giden ama yine de birbirlerine sıkıca kenetlenmiş bir ailesi olmamıştı ve hiçbir zaman olmayacaktı da.

    Bardağında ki içkiyi bitirip ikinci bardağını yarıladığında Gianna kendisini daha rahat hissediyordu ve olanları anlatmaya başlamıştı. “Biliyorsun sana daha önce defalarca söylemişimdir.” İçkisinden bir yudum daha aldı genç kız ve sözlerine devam etti. “Şu aptal aile yemeklerimiz sanki birbirimizle çok ilgiliymişiz gibi davranıp kendimizi kandırdığımız saçmalık.” Elbette kimsenin kimseyle ilgilendiği olmuyordu. Gianna mecbur kalmadıkça ailesiyle konuşmuyordu bile, yaptıkları anlaşmada Gianna okula gidecek, derslere girecek geçer notlar alacaktı; bunlar Gianna için kolay olanlardı zaten derslerde ki konuların çoğunu daha önce ailesinin tuttuğu özel öğretmenler öğretmişti. Yani dersleri geçmez Gianna için kolaydı. Ve harika bir ailelermiş gibi arada sırada birlikte yemeklere çıkıyor, davetlere falan katılıyorlardı. ‘Biz birbirine çok bağlıyız’ mesajı veriyorlardı sözde etrafındaki insanlara. Bunlardan Gianna’nın çıkarı da sınırsız kredi kartının borçlarının ödenmesi ve geleceği için banka hesabına tonlarca para yatıyor olmasıydı. Gelecek konusunda oldukça karamsar biriydi aslında. Bir geleceği olup olmayacağını bilmiyordu, Gianna aşırı dozdan falan öleceğini düşünüyordu bir gün. Ya da AIDS kapabilirdi belki tıpkı seksen altı senesinde ölen adaşı ünlü manken Gia gibi.

    “Bu… bu gerçekten beni deli ediyor. Yani onlarla vakit geçirmek sanki bir bok anlamıyormuşuz gibi sözde iş seyahatlerinden bahsediyor bize! Sanki gittiği yerlere o sarışın yosmayı götürüp becerdiğini bilmiyoruz biz. Evet, bir an kendimi tutamadım ve bunu babamın yüzüne de söyledim” dedi genç kız ve bardağım sonunda kalan sıvıyı bir dikişte içtikten sonra başını iki yana salladı. Bu yaptığı pek iyi olmamıştı aslında. Yani rahatlamıştı en azından biraz da olsa ama harçlıklarının kesilmesi gibi bir tehditle de karşı karşıyaydı şuanda. Ve bu da demek oluyordu ki; alış veriş yok, içki yok, uyuşturucu yok Gianna’yı mutlu eden hiçbir şey yok! Henüz on sekiz yaşını doldurmamış olduğu içinde banka hesabında ki paraya da dokunamıyordu. Ciddi anlamda kaygılanmaya başlamıştı keşke tutumlu bir insan olsaydım diye düşündü Gianna. Eline geçen bütün parayı harcıyordu yani kenara koyayım da biriktireyim diye bir düşüncesi olmamıştı hiç Belki de kısa süreliğine bir işe girerdi. Bunu kesinlikle yapamazdı. En iyi ihtimalle bir yere garson olarak girebilirdi ve aptal müşteriler onu şüphesiz ki sinir edecek bir şeyler söylerlerdi ve Gianna’da rezillik çıkarırdı evet, kesinlikle rezillik çıkarırdı sürahiyi falan o kişinin kafasında kırabilirdi ki böyle de başında dert açmış olurdu. “Umarım söylediklerim yüzünden beni cezalandırmaya falan çalışmazlar çünkü yapacakları tek şey harçlığımı kesmek olacaktır.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Steven Storm
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Steven Storm


Mesaj Sayısı : 126
Kayıt tarihi : 05/02/13

Just Friends Empty
MesajKonu: Geri: Just Friends   Just Friends EmptyCuma Şub. 08, 2013 3:59 pm

Yanıp sönen ışıkların altında viskinin bardaklara ne kadar dolduğunu göremiyordu Steven ama artık akışkanlığına, bardağın aldığı miktara o kadar alışkındı ki taşırmadan yeteri kadar doldurabilmişti. Ne olduğunu bilmediği bir dans şarkısı çalıyordu ve onu rahatsız ettiği söylenebilirdi. Bu tarz, ne olduğu belirsiz şarkılardan hoşlanmıyordu. Hatta bunlara şarkı bile denemezdi ya neyse. Kendisine ait olan bardağı alıp oturduğu taburede dizleri Gianna’nın dizlerine değecek şekilde yan dönüp bara yaslandı. Pis olup olmamasını umursamıyordu. Titiz bir insan sayılmazdı ve kirlenmeyi seviyor bile denebilirdi. Bardağındaki viskiden büyük bir yudum alıp Gianna’yı dinlemeye başladı. O ailesinin umursamaz davranışlarından yakınırken suratında beliren ifade Steven’ın uzanıp Gianna’yı kollarının arasına alma isteğini arttırıyordu. Böyle bir şey yapamayacak ayık sayılırdı ve yeri de sayılmazdı. Birisine sarılmaya ihtiyacı vardı. Bunun Gianna olması gerçekten de iyi olurdu. Aralarındaki çekimi inkar edemezdi Steven ve bunu yapmak gibi bir niyeti yoktu. İhtiyacı olduğunda Gianna’nın yanında olacağını bilmek mutlu ediyordu Steven’ı. Ve kendisi de ne zaman isterse onu dinlemeye, ya da diğer şeyleri yapmaya hazırdı.

Gianna aile yemeklerinden bahsederken Steven hafifçe başını sallayarak yüzlerce kez dinlediği masa hikayelerini hatırlayarak onayladı kızı. Kendi yemekleri genelde ufak odasında, soğumuş bir pizzayı yemek oluyordu ve babası da arada içerideki salondan uyanık olursa küfürleriyle eşlik ediyordu kendisine. De Laurentisler’den ne kadar iyi olduğunu düşündü bu durumun. Birbirileriyle ilişkilerini belli bir sınırda ve saygı çerçevesi içinde tutan bir aile isteyip istemediğini düşündü Steven. En azından anlamsız küfürler olmazdı, değil mi? Babasının başkasıyla sevişip evden uzak durması için neler vermezdi ki. Ah, ama öyle bir şey gelecekte gerçekleşmeyecekti. Bu haldeki bir adama orospular bile katlanamazdı. Ki bu işi yapacak parayı bulamazdı. Bu işi yapmak için evden bile çıkamazdı. Bırakın geneleve gitmeyi, oturup kaldığı koltuktan bile kalkamıyordu. Tamam, önceden yakışıklı bir adam olduğunu itiraf ediyordu Steven’ın. Birçok insan hala babasının gençlik hallerine hayran oluyordu ama bu karısını ve çocuklarını döven bir alkoliğe dönüşmeden çok önceydi.

“En azından bir masada birleşebiliyorsunuz,” diye fikrini söyledi Steven ama gürültülü müziğin arasında kızın onu duyup duymadığından emin olamıyordu. Kendisi dördüncü bardağa başladığında Gianna’nın da üçüncü bardağını doldurdu gülümseyerek. O kadar hızlı gidiyorlardı ki şişenin bitmesi an meselesiydi. Çabucak sarhoş olmayı sevmiyordu. Uzun bir gece vardı önlerinde ve bunu sarhoş geçirmek gibi bir niyeti de yoktu Steven’ın. “Biliyorsun, fazla içmemen lazım. Sarhoş olup dans pistindekileri utandırmamalısın.” Bazen Steven bile dans yeteneğinden utanıyordu, Gianna’nın kıvrılan bedeninin pistteki hareketlerini izlerken. Ama tahrik ediciliğini de eklemeden edemezdi. Şimdi bile düşününce kendine hakim olamayacağını düşünüyordu ama gündem başkaydı. “Herhangi bir şey olursa, ben senin yanındayım. Bizde kalabilirsin, demek isterdim ama bilirsin, Storm Bey, pek istekli olmaz bu konuda. Stephan’ın yanında kalabilirsin ama, eğer evden çıkarma gibi bir duruma gelirseniz. Gelmeyeceğinizi biliyorum ama belki bu sefer fazla delirtmiş olabilirsin.” Gülümseyerek sırtını bara yaslayıp dans pistine baktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gianna De Laurentis
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Gianna De Laurentis


Mesaj Sayısı : 197
Kayıt tarihi : 01/02/13
Nerden : LA

Just Friends Empty
MesajKonu: Geri: Just Friends   Just Friends EmptyCuma Şub. 08, 2013 7:06 pm

    Aynı masaya oturuyor olmaları onların bir aile olduğunu göstermiyordu sonuçtu. Bu çok can sıkıcı ve sinir bozucu bir durum oluyordu fazlasıyla. Birbirinden haz etmeyen üç insan aynı masaya oturduğu zaman aksi beklenemezdi zaten. Özenilecek hiçbir durumu yoktu bunun. Hatta acınası bir hâldelerdi bitmiş bir aileyi sağlam gibi gösterme çalışmaları oldukça acınasıydı kesinlikle. Üçüncü bardağını yudumlamaya başladı Gianna. Başka bir yerde kalmak zorunda olmayacağını umuyordu. Kendi evi vardı sonuçta ama kiraydı. Babası Gianna’yı süründürmek için ev sahibiyle konuşup evden attırabilirdi onu. Evet, kesinlikle bunu yapabilirdi çünkü o fazlasıyla bencil çevresindekileri önemsemeyen bir insandı. Öz kızının sokakta kalması umurunda olmazdı. Ya da kirayı ödemesi için para vermezdi ki böyle de evden atılmış olurdu. Her halükarda Gianna zararlı çıkıyordu. Steven’in bu teklifi çok hoştu. Yani birilerinin en azından onu düşünüyor olması Gia’yı mutlu etmişti. Arkadaşları da olmasa ne yapardı hiçbir fikri yoktu Gia. Sahip olamadığı aile ortamını arkadaşlarıyla kurmaya çalışmıştı. Onlar Gianna için dünyada en değerli varlıklardı elbette. Gözünü dahi kırpmadan onlar için her şeyi yapardı ve elbet karşı taraftan da aynı şeyi beklerdi. Steven’da her zaman bu karşılığı veren arkadaşlarından olmuştu. Her koşulda yanında olacağını hissediyordu aralarında ki arkadaşlık bağının oldukça güçlü olduğunu düşünüyordu.

    “Gerçekten bunun güzel bir şey olduğunu düşünmüyorsundur herhalde? Onlarla aynı masaya oturmaktan nefret ediyorum, yüzlerini görmekten nefret ediyorum, yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip onlarla ilgileniyormuş gibi yapmaktan nefret ediyorum.” Ve elbette ebeveynlerinden de nefret ediyordu. Fırsatını bulsalar Gianna’yı yatılı bir okula, bir daha dönmemesi için amazon ormanlarına ya da kuzey kutbuna falan yollayabilirlerdi. Belki de bir rehabilitasyon merkezine. Ama Gianna’nın rehabilitasyon merkezine gitmeye ihtiyacı yoktu elbette. Bara doğru dönüp önünde ki içki dolu bardakla oynadı çok kısa bir süre ve daha sonra eline alıp bardaktan büyük sayılabilecek bir yudum aldı. Bazı zamanlar hayatının ne kadar berbat olduğunu düşünmeden edemiyordu, bu da o zamanlardan biriydi. Aslında Gianna’nın tek istediği anne babasının diğer ebeveynler gibi sevgi dolu kızlarına ilgi gösteren kişiler olmasıydı. Bu gibi ailelere sahip olanlar genelde evlenip kendisine harika bir aile kurmak istese de Gia’da öyle bir etki yaratmamıştı. Asla evlilik ve çocuk yapmayı düşünmüyordu. Parmağıyla bara vurarak çalan şarkıya uyumlu bir ritim tutmaya başladı Gianna.

    “Onlarla vakit geçirmek ciddi anlamda berbat bir şey bazen İtalya’yı özlüyorum.” İtalya da ki yılların hayatının en güzel yıllarıydı şüphesiz. Her şeyden bi haber yaşadığı hayatı devasa kitaplığından ibaret olduğu yıllardı. Ailesine fazlasıyla bağlıydı o zamanlar onlara hem inanılmaz derece de hayrandı hem de onları çok seviyordu. Şuan bu duygularından eser kalmamıştı. Babasıyla konuşacak bir şeyleri olsun diye gazetelerin ekonomi sayfalarını okuyor, sporla ve siyasetle ilgileniyordu. Annesiyle vakit geçirip muhabbet etmek için ise sanata merak sarmış müzik, edebiyat ve özellikle resimle ilgilenmeye başlamıştı. Bütün bir hayatı onlardan ibaretti ama hiçbir zaman bu uğraşının karşılığını alamamıştı. Her zaman sözcükleri ‘daha sonra’larla kesilmişti. Ama o vakit hiç gelmemişti. “Her neyse.” Bu gün yeterince morali bozulmuştu ve artık bu konulardan bahsetmek istemiyordu. O eğlenmek istiyordu, sabaha kadar dans etmek, daha çok içmek istiyordu. İçki bardağını alıp hafifçe havaya kaldırdı “Şerefe!”

    pek kısa oldu sanki ya.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Roxanne
wicked witch of the web
wicked witch of the web
Roxanne


Mesaj Sayısı : 303
Kayıt tarihi : 16/01/12

Just Friends Empty
MesajKonu: Geri: Just Friends   Just Friends EmptyPtsi Mart 11, 2013 10:19 am

    gianna;; 3+1
    steven;; 3+1
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acrosstheuniverse.yetkin-forum.com
 
Just Friends
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: 004. :: CLUBBING-
Buraya geçin: