Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 and i did it my way.

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Brock D. Andrewson
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Brock D. Andrewson


Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 04/09/12

and i did it my way. Empty
MesajKonu: and i did it my way.   and i did it my way. EmptyPtsi Şub. 04, 2013 11:59 am

    Alnından akan terleri sağ elinin tersiyle sildi. Topu sektirirken sadece topa bakıyor ve konsantre oluyor, bu da arkasından kıkırdama sesleri gelmesine sebep oluyordu. Oysa o bir işe tam olarak konsantre olmadan o işi yapamıyor ve ne olursa olsun iki işi bir arada götüremiyordu. Koşmaya takati kalmamaya başlamıştı, yaklaşık yarım saattir ağzını açmadan kimseyle konuşmadan ve biraz da buraya geldiği arkadaşı Lyanna'ya ayıp ediyordu. Olduğu yerden bir üçlük atmayı denedi ve derin bir nefes vererek topu elleri arasından bıraktı. Gözlerini kapayarak kendini asfalt zemine attı ve soluklandı. Birkaç saniye sonra sağ gözünü araladı ve yanında Lyanna'yı gördü. Gülümsedi ve kızın elinin yardımıyla ayağa kalktı. Silkelendikten sonra kolunu kızın omuzuna attı ve sahanın kenarındaki oturma alanına doğru ilerlemeye başladı. Bu sırada kenardan onlara bakmakta olan ve kıkırdayan Joy'u gördü. Kolunu Lyanna'nın omuzundan çekerek Joy'a el salladı, otuz iki dişini birden açarak. Bu kadar abi rolüne girmese de olurdu, sonuçta Joy'la pek iyi anlaşamazdı herkes bilirdi ama sonuçta Joy ve Danielle aynı dönemdeydi, ikisinin aralarının nasıl olduğunu bilmese de onun dönemindeki çoğu kişiye iyi davranmaya çalışırdı. Oturma alanına ulaşınca kendini bençlerin üzerine attı ve çantasından suyunu çıkararak doya doya içti. Kafasına da döküp kendini serinlettikten sonra üzerine hiç çıkarmadığı yeşil hırkasını geçirdi. Herkes onu bu yeşil hırkasından tanırdı. Okulda da, dışarıda da genelde hep onunla gezerdi. Hırkasını giydikten sonra çantasından elmasını çıkardı ve Lyanna'ya döndü. "Neden oynamadın anlamıyorum." diyip kızın omzuna elini yumruk şekline getirerek şakasına vurup gülümsedi. Ama Lyanna o kadar şeker bir kızdı ki onla dalga geçmeye bile kıyamıyordu. Herkesle ilişkisi şakaya vurmaya dayalı olan Brock için bu arkadaşlığın yeri farklıydı. Her şeyi beraber yapmasalar da, her yere beraber gitmeseler de, birbirlerinin en yakını olmasalar da Brock Lyanna'yla olan ilişkisini herkesinkinden apayrı bir yerde tutar ve özen gösterirdi. Belki de kız herkes gibi gösteriş meraklısı olmadığı için Brock onu kendine yakın hissediyordur. İkizi Brian'ın aksine ayakkabısı delinene kadar aynı ayakkabıyı giyen bir insandı Brock. İnsanların ne dediğini önemsemez, ikizinin aksine aynanın karşısında saatlerce vakit harcamazdı. Üstelik hayatı boyunca kimseyle de çıkmamıştı, oysa Brian iki günde bir eve başka bir kızla gelirdi. Derin bir iç çekti ve asıl buraya gelme amaçlarına geçmeye karar verdi. Oturduğu yerden kalkarak dondurmacıya doğru koşmaya başladı, kızın arkasından geleceğini umarak. Dondurmacıya varınca kendisinden beklenmeyecek bir nezaket örneği sergileyerek Lyanna'ya da dondurma ısmarladı ve ikisi beraber parkta yürümeye başladılar.

    Konuya nasıl giriş yapacağını bilemiyordu. Herkes, şu an Lyanna'ya anlatacağı konuyu bilse de hatta Danielle de bunun farkında olsa bile, her zaman için bu konu hakkında konuşurken heyecanlanır ve eli ayağına dolaşırdı. Hem ne diyeceğini bilemiyordu. Lyanna'dan yardım mı isteyecekti? Eğer yardım isteyecek olsa üçüncü sınıftan herhangi birinden isteyebilirdi, o kadar ezilmeyi göze almıştı. Bir anda tüm ifadeleri kesilmiş ve kendini dondurmasına vermişti. Lyanna'nın artık alınmaya başladığını düşünüyordu; kızı parka davet etmiş ve onu beklerken kendini basketbola kaptırmıştı. Lyanna da ses çıkarmayıp oturunca kızın geldiğini bir on dakika sonra fark etmiş ve bir beş dakika daha basketboluna devam etmişti. Ardından kısa bir nasılsın-merhaba-ne yapıyorsun'dan sonra kendini dizginleyememiş ve dondurma almak için koşarak gitmeye başlamıştı. Özür dilemeye karar vermişti ama ağzından bambaşka kelimeler dökülmüştü. "Ee Dani ne yapıyor?" OĞLUM BROCK NE YAPIYORSUN SEN? Bu kadar düşme, ne olur bu kadar düşme. Lyanna bir süre gülüp Brock'la dalga geçtikten sonra Brock elindeki bitmemiş dondurma külahını kızın minik burnuna yapıştırdı. Tssss... şeklinde güldü. "İşte şimdi çok güzel bir cupcake'e benzedin." diyip güldü. Ama yine de kızın bu konunun peşini bırakmayacağını biliyordu, üstelik rezil olacağı kadar çok da değildi suratındaki dondurma. Elinin tersiyle bile silebilirdi. Brock bir yandan hala gülerken, diğer yandan da korkuyordu. Lyanna bunu ona çok kötü bir şekilde ödetebilirdi ama ödetmezdi, değil mi?[/color]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lyanna Tilghman
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Lyanna Tilghman


Mesaj Sayısı : 78
Kayıt tarihi : 21/01/12

and i did it my way. Empty
MesajKonu: Geri: and i did it my way.   and i did it my way. EmptySalı Şub. 05, 2013 8:58 pm

Yandan örülü saçlarının, normalde asla zorlamadan girmeyeceği bir kıvrıklıkla, uca doğru bukleleşen tutamıyla oynamaya ilk başladığından beri tahminen yirmi dakika geçmişti. Lyanna sabırlı biri sayılmazdı lakin sıkıntısını çıkık elmacık kemiklerinin de desteğiyle göz dolduran gülümsemesinin arkasına saklamayı iyi bilirdi... Brock onu buraya gelmenin doğru bir karar olduğuna inandırmış ve çok eğlenecekleri vaadiyle kandırmamış olsaydı belki de şu an evde daha ilginç faaliyetlerde bulunuyor olabilirdi tanii, ihtimaller sonsuzdu. Yalnızca iki dakika geciktiği için, saati kontrol etmişti -defalarca, basket topunu ona tercih eden arkadaşının varlığı fark edeceği anı beklemektense yapacağı her şey daha keyifli sayılırdı hatta. Onların bir listesini çıkararak da vakit geçirmek konusunda o kadar ustalaşmıştı ki kız bir an için neredeyse arkadaşının kendini yere bıraktığını fark edemeyecek kadar çok derinlerine dalmıştı senaryolar denizinin. Ayağa kalktı, çocuğun bilerek yere yattığını kestirdiğinde -çünkü Brock hala ağlamamış, annesini istememiş veya ölürse Dani'ye söylemesini istediklerini listelememişti, sakin adımlarla ona yaklaştı ve eğildiğinde çocuğun güneşli LA havasının tadını çıkardığı o saniyelere bir gölge düşürdü, kelimenin tam anlamıyla. Elini uzattı ve Brock'u ayağa kaldırmak için diğer elini de kullanması gerektiğinde çocuğun kilo aldığı ile ilgili şüpheleri doğrulanmış oldu. Gerçi irileşmiş de gözükmüyordu... Belki sorun Anna'nın  biraz fazla küçük olmasıydı. 

"Neden oynamadın anlamıyorum."

Cevap basitti, terlemek kızın ilgi alanlarına dahil değildi. Asla da olmamıştı, su içinde olmadığı zamanlarda tercihen kuru kalmanın daha makul olduğu inancına sahipti Anna. Elbette, yorumunu kendine sakladı. Arkadaşının sevgisini gösterdiği abuk subuk hareketler onu her daim gülümsetirdi. Gülüp geçmiyordu, hayır. Gerçekten içten bir gülümsemeydi söz konusu olan. Jezebel'den sonra en sevdiği insanlardan biri olan Brock; insanlar tarafından sevilmek için doğmuştu çünkü bu kadar sevimli olmasının başka bir açıklaması olamazdı. Ayrıca çocuğun kızın kafasını kurcalayan kara bulutları dağıtmak konusunda bir yeteneği olduğu da oldukça aşikardı. Fakat bu gün için konuşmak gerekirse, Brock sadece konuşmaması için cupcakeleri bile rüşvet olarak kabul etmeyen iç sesinin sevilmediği ile ilgili yorumlarda bulunmasını sağlamaya yarıyordu. Ah, belki de sahiden evde kalmalıydı. Sohbetine şu ana kadar doyum olmamıştı ve karşılıklı adam akıllı tek diyalogları, neyli dondurma alacakları ile ilgili olmuştu. Bir banka oturduklarında ise güneş ışıkları direk olarak gözlerine hücum ettiği için genç kız tek elini gölgelik olarak kullanmak durumunda kaldı. Bedenini Brock'a döndürdü. Artık kesinlikle sabrı taşmak üzereydi ve gerilmişti. Haliyle. Biraz daha konuşmazsa, Brock sessizliğine başka bir eşlikçi bulmak durumunda kalacaktı. Dondurması ile sevişmeye nihayet ara veren çocuk ona baktığında, kaşları kalkmış ve dudakları aklından geçenleri hayata dökmek için hazırlanmışcasına aralanmıştı.

"Ee Dani n'apıyor?"

Cümle onu o kadar hazırlıksız yakalamıştı ki Lyanna kahkahalarının gülmekten sarsılan bedeninini tekrar tekrar terk etmesine ne kadar uğraştıysa da engel olamadı. Kelimeler alaycı bir ifadeyle Brock'un hayatının aşkının son günleri ile ilgili bir rapor verirken çocuğun yüz ifadesi git gide düştü. Anna ise ona kızdığı için minik de olsa bir pişmanlık hissettiğini düşünmeye başlamıştı. Ne de olsa Brock'un tek derdi Dani'ydi ve çocuk kızı ne kadar seviyor olsa da ulaşmasının o kadar güç olduğuna inanırdı. Biçimli dudaklarını yeniden konuşmaya ve onu ne kadar sevdiğini dile getirmeye aralarken suratında anlık bir yanma hissi kızı şaşkınlığa boğdu. Los Angeles'ın genel sabah yanıklarının aksine kızın tenini yakan soğuk dondurmaydı. Bu yeni bir deneyimdi ve Lyanna Elise Tilghman'ın hoşuna kesinlikle gitmemişti. "Sen şeytansın. Ciddiyim, keşke Brian'la takılıyor olsaydım." Anlık bir duraksamanın ardından devam etti. "Yani seni Dani'ye deliler gibi aşık eden ben miyim? Yo. Neden gidip sol göğsüne yapıştırmıyorsun o dondurmayı. Eminim his hoşuna gider, yerine yapmamı ister misin?" Hasır çantasından çıkardığı mendille burnunu temizlerken yapış yapış hissetmenin kendisine hiç yaramadığını öğrenmişti. Su şişesinden birkaç damlayı yeni bir mendile döktü. Burnunu tekrar tekrar silerken homurdanan Brock'un arkasında dikilen bir silueti fark etti. Mendili yüzünden çekti ve sağ elini yeniden daha iyi bir görüş için güneşe karşı siper etti. Onlara doğru bakan gencin kim olduğunu çıkardığında telaşa düşüp düşmemesinin gerekliliğinden pek emin değildi.

"Oh, hey Dawson."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dawson Higuette
rudolf steiner iv. sınıf
rudolf steiner iv. sınıf
Dawson Higuette


Mesaj Sayısı : 224
Kayıt tarihi : 30/01/13

and i did it my way. Empty
MesajKonu: Geri: and i did it my way.   and i did it my way. EmptyÇarş. Şub. 06, 2013 12:55 am

    Elinde kız kardeşinin ders kitaplarıyla, bir yandan ona laf yetiştirmeye çalışırken bir yandan da tanıdık birilerini görme umuduyla etrafa bakınıyordu. Devamsızlık sınırını fazlasıyla aştığı, bu konuda bir dolu uyarı almasına rağmen derse girmek gibi bir niyeti yoktu. Biyoloji dersine girmekten daha eğlenceli bir şeyler bulurdu nasıl olsa. Cebinden bir sigara çıkarıp dudaklarına doğru götürürken kızıl saçlı bir kız aniden önünde durdu, çocuk ona çarpmamak için uğraşırken sendeledi. Başını eğerek karşısında duran kıza kaşlarını çatarak baktı. Danielle dudaklarının arasına kıstırdığı sigarayı alıp yere attı, kız sigarayı yere atıp ayağıyla ezerek söndürürken suratını buruşturdu.

    "İçki ve sigara da yasak."
    "Ben diğer insanları ilginç hale getirmek için içiyorum."

    Eğer size karışacak bir aileniz yoksa şanslısınız ama bir ebeveynden çok daha fazla karışan, ne yaptığınızı sürekli izleme imkanına sahip bir kız kardeşiniz varsa işler biraz değişiyor. Danielle kendi belirlediği kurallara uyması için Dawson'ı sürekli zorluyordu, tabii içten içe bu kurallara sadece kardeşi yanındayken uymaya dikkat ettiğini de biliyordu büyük ihtimalle. En azından kız kardeşini daha fazla üzmemek için bunu yapabilirdi, en azından o etraftayken. Danielle onu omzuyla hafifçe iteleyip elindeki kitapları aldı, derse yetişmesi gerektiği hakkında bir şeyler homurdanarak adımlarını hızlandırdı. Dawson'ın aksine kız derslerini fazlasıyla önemseyen, fazlasıyla mükemmeliyetçi bir tipti, büyük ihtimalle mezun olduğunda da en seçkin üniversitelerden birisine kabul edilecekti. Ne yazık ki Dawson o şansı tamamen kaçırmıştı, gelecekle ilgili en ufak bir beklentisi yoktu, gerçi beklentisi olsa bile bu notlarla bir şey elde etmesi mümkün değildi. İkisi birbirine tam olarak zıt olsalar da bir şekilde birbirlerini tamamlamayı başarıyorlardı. Adımlarını kızın tam aksi yönüne çevirerek basket sahasına doğru ilerledi. En azından orada Woody'i filan görebileceğini umuyordu. Beklediğinin aksine basket oynayan alt sınıftan çocuklar ve onları dikizleyen bir grup kızdan başka kimseyi göremedi sahada. Gitmek için adımlarını hızlandırırken diğerlerinden uzak oturmuş iki kişiyi fark edince durakladı, çocuk kızla konuşmak için yan döndüğünde onun Brock olduğunu fark etti. Neyse ki ikizlerle geçirdiği birkaç aydan sonra hangisinin Brian, hangisinin Brock olduğunu ayırabiliyordu.

    Andrewson ikizleri yaşıtları arasında ona en samimi gelen kişilerdendi, çoğu kişinin aksine popüler olmak için çabalamaktan tamamen uzaklardı. Doğal hareketleri LA ortamına tamamen uyumsuz olsa da onları diğerlerinden ayıran en belirgin özellikleri de buydu. Büyük ihtimalle o ikisini kendisine yakın bulmasının tek sebebi de buydu. İkilinin oturduğu yere doğru ilerledi, kızın arkası kendisine dönük olduğu için kim olduğunu seçemiyordu. Tam çocuğa seslenmek için dudaklarını aralamıştı ki yanındaki kızın tanıdık bir isim hakkında konuştuğunu fark edince durakladı. Kız cümlesini tamamladığında ne dediğini algılaması birkaç saniyesini aldı. Brock ve Danielle? Cidden? Lyanna onu fark edip şaşkın bir nida koparırken Dawson Brock'un arkasında durup kollarını çocuğun tam arkasına yasladı ve ona doğru eğildi.

    "Kız kardeşime mi aşıksın, seni orospu çocuğu."

    Küfrünü yarıda kesti, kız kardeşini kıskandığı için mi yoksa Brock'un bunu kendisinden sakladığına mı daha çok kızmıştı bilmiyordu. Genelde Brock ile iyi anlaşırlardı, çocuk yaptığı şapşal hareketlerle onu çoğu zaman güldürmeyi başarıyordu. Şimdiyse çocuğun suratında endişeli bir ifade vardı, büyük ihtimalle ne diyeceğini düşünüyordu. Sinirli bir şekilde parmaklarıyla bankta ritim tutarken gözlerini Brock'un suratından ayırmadı. Başka biri olsaydı büyük ihtimalle çoktan yumruğunu suratına geçirmiş olurdu ama tanıdık, içten içe sevdiği biri olunca durumlar biraz değişiyordu. Tabii Brock düzgün bir açıklama yapmazsa bu bile onu kurtaramazdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Roxanne
wicked witch of the web
wicked witch of the web
Roxanne


Mesaj Sayısı : 303
Kayıt tarihi : 16/01/12

and i did it my way. Empty
MesajKonu: Geri: and i did it my way.   and i did it my way. EmptyPtsi Mart 11, 2013 10:23 am

    brock;; 3
    dawson;; 3
    lyanna;; 3
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://acrosstheuniverse.yetkin-forum.com
 
and i did it my way.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: 004. :: OTHER LOCATIONS-
Buraya geçin: